0
Birkaç yıl sonra anneanneme taşındık. Neden taşındığımızı, neden bir odanın içinde beş kişi yatıp kalktığımızı bilmiyorum. Ama soba kenarında uyuyakalmamak gerektiğini iyi biliyorum. Soba beni etkilemeyi öyle iyi başarmıştı ki, yanında uyumadan geçirdiğim her kış gecesi için kendime kızmıştım. Bütün bir akşam üstüne tükürüp, üzerine mandalina kabuğu atıp, odayı mükemmel bir kokuya boğup eğlencem sona erdiğinde, yattığım yerde uyuyakalmışım. Bir yorganla üstüm örtülmüş. Ansızın elimin yanışıyla acı içinde uyandım. Derimin sobaya yapıştığını, ardından o tavuk kokusunu anımsıyorum. Bir süre sonra kokudan uyanacak olanları uyandırmamak için mecburen camı açıp odayı havalandırdığım anda annemden yediğim azarı unutmam. Az önce kendisine büyük bir sevgi beslediğim bu sobayla böyle talihsiz bir olay neticesinde tanışmak, aklımın ucundan bile geçmezdi.
Babamın eve gelmeyişinin kaçıncı günü olduğunu, neden eski evimizdeki eşyaların anneanneme yakın bir apartman dairesine taşındığını bilmiyorum. Sorularıma cevap bulamıyorum çünkü soruların neden oluştuğunu bilmiyorum. Kısacası hiçbir şey bilmiyorum ve öğrenmek için de uğraşmıyorum. Tatilde gibiyim. Anneanneme gelmişiz. Bütün akrabalar aynı sokakta. Her gün herkesi görmekten usanmıyorum. Bakkala gönderilmekten, para üstünden, ekmekten, yoğurttan, sigaradan, yarım kilo şekerden, şeker poşetini delmemeye dikkat etmekten, hiçbirinden usanmıyorum. Günler çok güzel ve dolu geçiyor. Hatta bir gün boyunca sırf bakkala gidip para üstü toplasam, ikram bile alıp yiyebiliyorum. Haftada en az iki gün ikram yiyorum bazen. Bu arada bir poşet dolusu tasom bile var. Jetgiller, Tom ve Jerryler, Çakmaktaşlar. Hemen hemen hepsinden var. Oynayıp kazanmak ya da kaybetmekten çok, elimde bulunmalarını, hiçbir yere ayrılmamalarını istiyorum. Bir anda kendimi tutamayıp kaldırım kenarında taso oynayanların yanında alıyorum soluğu. Bir bakıyorum ki ben oynuyorum bu sefer bazıları çizik, bazıları silik, bazılarının tam ortasında çıkıntı bulunan tasolarla. Daha iki gün önce at arabasından üzerine düştüğüm omuzumu zorlamamaya çalışıyorum taso oynarken. Topaç gibi döndürebiliyorsun mesela o tasoları. Fırıldak oluyor. Hatta hangi paketin içinde taso olup olmadığını bile biliyorum. insan merak edince.
Babamın hala bizim geldiğimiz yerde olduğunu, halletmesi gereken bir takım işlerden dolayı buraya gelemediğinin haberini alıyorum annemden.
Tümünü Göster