Felsefenin temeline Thales i koyuyoruz. Mythos dan logosa geçiş dönemi oluyor bu. Arkhesi de Su. Yani her şey su dan var olmuş ve suya dönecek diyor amcam. ( daha sonra Ateş, aperion, hava vs diyenler çıkıyor.).. Herekleitos çıkıp Ateş diyor en son Arkhe de o. Herakleitos ve Parmenides Varlık-oluş tartışması başlatıyorlar. Daha sonra parmenides zenon ve çoğulcu materyalistlerde bu iş değişiyor. Herakleitos oluşu savunuyor, parmenide varlığı, çoğulcu materyalistler metafiziği reddetip varlık ve oluşu farklı olarak değerlendiriyorlar. Atomculuk formunda yani.
Peki diyeceksin ki benim sorumla bunun ne alakası var? Şöyle açıklayayım; Felsefe insanı üstün ya da farklı olarak görmez, Hele çoğulcu materyalistler, ölüm ve doğum atomların bir araya gelmesi ve dağılmasıdır hepsi bu der. Önce 4 unsur var dediler sonra sonsuz unsur var dediler. ilk çağdan sonra bu görüş de gelişti fakat bizi ilgilendiren ilk çağ, çünkü temeli burada işleniyor.
Sonuca gelirsek " insan evrenin bir parçasıdır, eğer kendini üstün-farksız olarak görüyorsa, bu özelliği sadece egodur, evren modellerinin genelde yarısı boşluklu yani parça, yarısı boşluksuz yani bütündür. insan da evrende olduğu için, insan da evrenin bir parçasıdır "

anasınıfından Sadrazamin sol kolunu dinlediniz. Şimdi gibtirin gidin.