o sabah geçen haftadan daha hızlı yürüyerek gidiyordum cafeye çünkü hem ebruyu görecektim, hemde kredi pazartesi veriliyordu, şunun surasında az kalmıştı.

cafeye gittiğimde ise arınç haricinde tanıdık eleman yoktu amk. dedim olm nerde bu millet, murat abiye dayanamayıp çıkıyorlar dedi. ibine murat akşama kadar çocuklara sövüyordu. açıkçası benimde sinirim bozulmuştu ama başka çarem yoktu, duymazdan geliyordum.
bu arada gözlerim ebru'yu aradı ama yoktu. biz kahvaltıya geçtik, bitirdik ve çalışmaya başladık bu kız hala yoktu.

mesaj attım,

"nerdesin ya, gözlerim yollarda kaldı : ) ?"

"ben işten çıktım canım yaa, hem çok zor, hemde murat abi çok kızıyodu... "

"ben anlamam bugün görüşeceğiz : )"

"nerde ;)?, ne zaman?"

"iş bitimine yakın cafenin civarlarına gel"

"peki ; )"

güzel... işler istediğim gibi gidiyordu. o gün bayağı yorucu geçti, saat 8 olduğunda hala temizlik yapıyorduk, ki ebru'dan msj geldi.

"ben geldim"

"ya hala kapatamadık, sen bi yerde otur, çay söyle ben geliyorum"

"peki ama çok bekletme beni:))"

ulan murat abi, inadına bırakmıyordu bugün amk, üç kere yerleri sildik, adam anca saldı.

koştur koştur kızın yanına gittim.

derin bir göğüs dekoltesi ve bir gülümsemeyle beni karşıladı