refikam dedi ki;

- ya habibim, bedenim türlü türlü yemişler veren bereketli bir tarladır. şu halde niçin mestanlarımı, gödenimi, kızarmış şehvet yarığımı, göbeciğimi elinin tersi ile itip ayaklarıma yönelirsin?

ona şöyle çıkıştım;

- be hey amcığını gibdümün sığırı, fetişizmden sual olunur mu? tenasül saplantıdan, takınaktan sual olunur mu!? kuşkusuz oralarına da vakit çatacak lakin ilk evvela ayaklarından başlamak niyetindeyim. çünkü ben cinselliği kadın ayağıyla bağdaştıralı yıllar oluyor. ben ki osura sıça gezen bir veletken dahi meskenimize misafürlüğe gelen hanım hısımlarımızın pabuçlarını antrede gizli saklı koklardım. o koku doğrudan ayağı, ayaklar ayak bileğini, ayak bilekleri baldırları, baldırlar butları, butlar da kalça ve hancuğu çağrıştırır; beylece direkt hancuğu görmekten alacağım kösnül lezzet katlarca çoğalırdı.

bir fotoğrafı doğrudan göze sokmak ile o fotoğrafa işaret eden göstergeleri takibe koyulup neticeye erişmek zihnen daha tatmin ve doyurucudur. sürüyle cinsel fantezi ürünleri tam da bu sebepten mevcut. boşalma ile nihayete erecek sevişme yolunu süslemek; bilinçaltı hazlara etki ederek bu yolda yürümeyi daha keyifli hale getirebilmek için. mastürbasyonda olduğu kadar gerçek gibişte de bütün yük aslında bedenlerden ziyade zihinde taşınır. bu yüzden sana veya başkasına acı yahut sapkınlık gibi gelebilecek cinsel davranışlar özneye hazdan başka bir şey sunmaz. kösnül doyuma giden yolu aykırı sayılabilecek çok başka nesnelerle süslemek gayet doğal.

fetişizmin pgibopatolojisini gelişigüzel açıkladığım refikam bunun üzerine dedi ki;

- yala ayaklarımı seni usta seniii... sen işini iyi biliyorsun!