-
1.
+3 -1asian, stocking, big tits, lesbian, office, secretary ve sair.Tümünü Göster
peki, bu ödül döngümüzü doyuran limitsiz yenilikler karşısında, bu çarkın dönmesine hiç karşı koymaya çalışmamış bir beyin, bir süre sonra ne hale gelir? yani canı her istediğinde ferre izleyen birey, nereye evrilir? cevap veriyorum; ferre bağımlılığını en nihayetinde kabullenme veya cinsel şartlanma.
öncelikle şunu bir kabul edelim; ferre bağımlılığı ile ciks bağımlılığı birbirinden tamamen farklı. ferre bağımlığı internet bağımlılığıdır ve ekrandaki piksel piksel olan çıplaklığa olan bağımlılıktır. ciks bağımlılığı ise gerçektir, dokunabilirsin, karşılıklı duygu iletişimi vardır.
insanoğlu bazen şöyle bir yanılgıya düşüyor; “bağımlılık sadece madde bağımlılığı ile gerçekleşir”. ancak rakamlar bize tam tersini söylüyor; amerika’da alkol ve madde bağımlılığı yüzde 10-15 iken, ödül döngüsü ile vuku bulan ve yukarda da bahsettiğim listede bulunan “yiyecek(ödül döngüsünü işleten) tüketim dengesizliği”, amerikan halkının yüzde 75’ini normalden fazla kilolu ve yüzde 35’ini de obez yapıyor. bu arada yeri gelmişken hemen ifade edeyim, geçtiğimiz ay içerisinde obezite hastalık kategorisine alındı. ne alaka demeyin, dengesiz yiyecek tüketimi de çok ciddi başka bir bağımlılıktır. ancak konumuz bu değil.
dengesiz yiyecek tüketimi örneğinde olduğu gibi ferregrafiye de genlerimizin evrimsel amaçla meylettiği ödül döngüsü mekanizmasıyla bağımlı hale geliniyor ve bu da ferregrafiyi madde bağımlılığından daha potansiyelli bir bağımlılık olarak karşımıza çıkarıyor.
ihtiyacımızdan fazla tüketme bağımlılığı ise, doyma hissinden sonra, doyma sürecinde yemek yerken aldığımız hazzı(dopaminal) arama ihtiyacından kaynaklanıyor ve bizleri daha fazla tüketmeye yöneltiyor. gelişmiş ülkelerdeki zenginlik, herkesin tüketim delisi haline gelmesi ve rakamlarda da görüldüğü gibi her 4 kişiden 3’ünün “fazlası” olmasına neden oluyor. yiyeceğe rahatça erişen insan hep daha fazlasını tüketmek istiyor. ancak biliyoruz ki afrika ülkelerinde böyle bir ihtimal yok. erişemeyen insan “kilolu” olamıyor, bağımlılığa yakalanmamış oluyor. durum ferregrafide de aynı. mouse’un tek tıkıyla arzuladığı çıplaklığı karşısında görebiliyor, erişebiliyor.
“genlerimizden gelen, dölleme ve tüketme “hırsı”, canlıların en öncelikli içgüdülerindedir.”
insanoğlunun dölleme hırsı, aynı anda onlarca iki boyutlu, vamp, azgın hatunu bir arada karşısında görünce zirve yapıyor ve hepsini döllemeye çalışıyor. herif ekrandaki dövmeli, iri göğüslü, uzun bacaklı taş hatunla neslini devam ettirmek istiyor. içgüdüsel olarak en uygun anne adayını döllemek için ferre sitelerinde fink atlıyor. ancak eli boş dönüyor.* protein kaybına mı üzülelim yoksa beynine verdiği zarara mı?
gelin birazcık da ferregrafinin yukarda bahsettiğimiz sistemleri kullanarak, beynimize nasıl zarar verdiğini detaylandırarak görelim.
başlık yok! burası bom boş!