1. 1876.
    +1
    ayrılığına düzülmüş her çiçek tanesi saçlarıma yapışıp kalıyor.
    evrenin kutsaliyeti şiirleri düzüyor.
    bastığım toprak turuncunun huurluğunda,
    sevdiğim şarkılar saatleri söylüyor,
    saat 5;23.
    caddelerde ki sessizlik şiirlere yol veriyor,
    bitmiyor, geçmiyor ve gitmiyor.
    içince dünya güzelleşmiyor ama
    benim dünyam güzelleşiyor.
    saat 5;23
    bir kayık fısıltısın da üç şiir uyuyor sanki,
    rakının tadı çıplak,
    polisler sivil, cinayetler cebimde.
    unutmuyorum ve ölümü ne fotoğrafları.
    unutmuyor saatin ölümsüzlüğünü,
    unutmuyorum kanıtları,
    unutmuyorum söylenenleri,
    uykum geliyor, ölüyorum belki ama
    unutmuyorum.
    saat 5:23
    dumansız gecenin ardından el sallarken aslında gittiğini anlıyorum.
    bitmediğini sandığım herşey bitiyor aslında.
    an geliyor bitiyorum.
    bazen gelmiyor gidenler,
    mavi kuşlar miğdemi deliyor,
    kurşunlar da dans ediyor çocuklar,
    gelmiyor giden huur ve
    getirmiyor mutluluğu.
    birşey anlatmıyorum, söylemiyorum birşey.
    gidesin geldi ve gittin.
    küfür edesim geldi ve ot sarılıyor.
    banklar, kaldırımlar,bodrumlar sarhoş,
    sağol.
    gözlerimde ki morluklar için.
    ellerimde ki yaralar için.
    düşünceler ve siyah ciğerler için.
    sehpa da biraz kalem ve kağıdı unuttum.
    tanrım, saygı duyduğum herşeyi al.
    saat 5:23
    bir şehrin izmaritini dudaklarıma sıkıştırıp geceyi ıslatıyorum.
    sen biliyorsun öldürmeyi.
    sen biliyorsun tabiki,
    gitmeyi ve ardında ölü bırakmayı.
    delicesine koştuğumuz sokaklarda bıraktığımız kediler,
    konuştuğumuz deniz,
    uyuttuğumuz bakireler,
    hepsi buldu bir yolunu.
    deniz turuncu,
    kediler mavi,
    bakireler kırmızı,
    bir ben yalnızlığın gölgesini düzen,
    ben gecenın 5:23nde kaldım.
    ···
   tümünü göster