wall street de broker olarak calisiyorum

sabah 8 gibi kalkarim 9700 dolara louis vuitton aldigim takim elbisemi giyer 4 times square'da bulunan isyerime giderim.

son model bentley aracimin anahtarini sirket valesine verdikten sonra giriste bekleyen guvenlikciye goz kirparim.

borsayi ve musterilerin hesaplarini kontrol ettikten sonra mcdonalds'dan double quarter pounder menu yerim.

mumkun mertebe patronumun gotunu yalarim cunku bilirim ki onemli olan kisilik degil cebin genisligidir.

brooklyn nets'in ic saha maclarina kombine biletim var ama maclarda surekli telefonumla oynarim. maksat cool gozukeyim. insanlar yukarida degil topu oyunculari gormek icin kiclarini yirtabilirler. gibimde olmaz.

kizlara direkt gibiselim mi diyebilirim. cunku param var. sizin de bildiginiz uzere ask, sevgi falan fi tarihinde yani anne ve babamiz zamaninda kaldi.

her yeni cikan iphone modelini aninda alirim. kullanmisim ya da hic kullanmamisim onemli degil. onemli olan almis olmam.

populer kultur neyi sunarsa onu izlerim/dinlerim/okurum. populer bir diziyi izlemeyene uzayli muamelesi yaparim.

ve mutluyum. siz mutsuzsunuz cunku para=mutluluk=basari=ask=gibis=sokus olan bir dunyada yasiyorsunuz.

mutsuzsunuz cunku cevrenizdeki herkes buna programli.

mutsuzsunuz cunku oyun boyle. kurallar boyle.

hepinize aciyorum. iyi geceler.