1. 1.
    0
    çok uzun değil. 2010 yılının son baharıydı. beni yeni terketmiş olan sevgilimin acısıyla soğuk istanbul sokaklarında buldum kendimi. Beyoğlu, taksim, istiklal derken tarlabaşı'nda buldum kendimi. ucsuz bucaksız kötülük kokan semt. daha ilk sokağında buram buram esrar kokuyordu. Fahri getirmişti beni buraya, sahi fahri neredeydi kaybolmuştu bir anda züt gibi ortada kalmıştım. evcen ile tanıştım ilk, ne işin var burada parlak çocuk diye seslendi;

    - çalkalanıyorum abla.
    + çok çalkalanmışsın o kıyafetlerle buraya geldiğine göre.
    - çok sevdim abla.
    + neden huur oldum sanıyorsun...

    yukarı çağırdı, kısa sürede hikayesini anlattı. gerçek adı zeynepmiş. köylü güzeli zeynep. daha 16 yaşında kaçmış köyünden malatya'sından aşkı için istanbul'a gelmiş. adam huur çocuğu çıkmış bir güzel gibip sokakta bırakmış bunu. bu da yapacak bir şey yok huur olmuş. evin kirasını ödemediğim için sokağa atılmıştım. zeynep abla sahip çıktı bana o günden sonra tarlabaşı'nda yaşamaya başladım.
    ···
   tümünü göster