1. 151.
    0
    kapıda haluk abi karşıladı bizi.

    "gençler, bugün akşam önemli bir gün. 21.30'da ilaç enjekte edilecek, kötü huylu kanın yok edilmesi için. saçlarını kesmeye ikna edebilir misiniz? aksi halde ani dökülme pgibolojisini altüst edebilir. yaparsanız oldukça iyi olur." dedi ve yanımızdan ayrıldı.

    kemoterapi görecekti. vücuduna zehir salgılayacaklardı, diğer zehiri yok etmesi için.
    kabullenmesi çok zordu.
    ama bu onu iyi edecekse, hiçbir önemi yoktu.

    erkan abiye döndüm.

    "nasıl söyleriz?"

    o da çaresizdi...

    "haydi gidelim biz de artık, bi otel bulalım. dinlenelim."

    - sen git abi, ben buradayım.

    "göremezsin paşam, gel haydi."

    - olsun buradayım...

    başını salladı.

    "tamam o zaman." dedi ve yanımdan ayrıldı.

    birkaç saat kapının önündeki sandalyede oturdum.
    orada uyuyakalmışım.

    hemşirenin "beyfendi" demesi ile uyandım.
    "kusura bakmayın, yorgunsanız hasta takip odasına girebilirsiniz.
    orada dinlenebilirsiniz."

    bir şey demeden kalktım ve bahsettiği odaya girdim.
    sedye vardı, uzandım.

    uzanış, o uzanış...
    sabaha kadar uyanmamıştım.
    ···
   tümünü göster