1. 51.
    0
    arzu aynen şöyle konuşuyordu.
    "yaşamam için hiç bir neden yok. bir seni sevdim sende beni bir umursamadın yıllarca senin peşinde dolaştım ? peki ? bana ne verdin ! kimse sevmiyor beni yeter bıktım artık. ne olur yanıma gel(ağlayarak) ne olur her zaman buluştuğumuz parktayım." akşamın bir vakti orada ne işi vardı ? koşarak arzunun yanına gittim evdekilere bile ben çıkıyorum demeyi unutmuştum.
    parka doğru koşuyorum kalbim öyle bir şekilde çarpıyor ki nerdeyse ayak seslerimi duymayacağım. her zaman ki buluştuğumuz parka gittim.
    arzu orada her zaman oturduğumuz banktaydı. ve gözlerimin içine derin derin bakarak geç kaldın diyerek hafif gülümsedi. bende ölmediğine sevinerek ellerini tuttum elleri som soğuktu. tutarak ısıttım.
    şaşkın bir şekilde arzu nasılsın ? dedim. gözlerini zor zor açarak gözlerime bakıyordu. neyi vardı ?. ve arzu söze girdi: bu akşam bir ruh yanıma geldi. ve senin yaşadıklarını bana anlattı. sende ölmem için beni yazmışsın ! hiç mi sevmedin beni ? neden bir başkası değilde ben ? neden şu sokakta geçen adam değilde ben !. dedi dur arzu dedim yanlış biliyorsun o kadar kolay değildi dedim göz kapakları kapanıyordu.
    ···
   tümünü göster