annesini balicilere öptürenlerin başlığı

nihayetinde kahvaltımızı yapmış keyif çayımızı yudumlamaya başlamıştık. tabii biz bu arada mehmet'le sürekli gözgözeyiz.
en son çayımı bilgisayarın karşısında içeyim dedim ve bardağımı doldurup bilgisayara gittim.
çayımı içip hazırlanacaktım.
mehmet'e 5 dakika sonra hazır ol diye mesaj attım.
yine facebook , twitter falan derken çayımı bitirdim. arkadaşlar ile konuşuyorduk facebook üzerinden.
hazırlanmaya başladım.
altıma siyah külotlu çorap ve onun üstüne de dizlerimin 1 karış yukarısına kadar uzunlukta fileli bir etek giydim.
üstümde badi vardı. kapımı açtım dışarıya çıktım. dün mehmet'le birlikte oturduğumuz kanepenin üzerinde annem ile yengem karşıladı beni. nereye diye sordular ? dışarıya dedim. biraz hava alıcam da.

aslında nereye gittiğimizi biliyorlardı. işte öyle laf olsun diye sorulan sorulardan biriydi bu.
mehmet yok mu diye sordum ? odasında giyiniyormuş. ah şimdi o odada ben olacaktım var ya...
5 dakika sonra çıktı. yine üzerinde dart lacivert bir tişort vardı. altında da güzel bir kot pantolon.
harikaydı. hadi dedim. dışarıya çıkalım.
anneme bizi merak etmemesini söyledim. ayakkabılarımızı giydik ve dışarıya attık kendimizi.