ne kadar boktan bi dunya

hayat bizi bir taksör kıvdıbına getirene kadar yumruklar.bir bar taburesin de takım elbise ile oturup tekila içerken karar verir insan. bizden,değer verdiğimiz şeyleri almak için gelen kadınlar yada erkekler her zaman olacaktır. delicesine bulgar viskisi ve kaçak sigara içip sahili izlerken düşünüyorum da;hayat gerçekten taktan. ellerim ağrıyor ve gitmem gerekiyor. aslında yalnızlık nedir biliyor musun ? evden çıkıyorsun, kapıyı kapatıyorsun, montunun fermuarını boğazına kadar çekiyorsun,iki adım atıp nereye diye soruyorsun kendine, gidecek bir yerin yok halbuki.eve dönüp uyuyorsun. küfür edip güne başlıyorsun ve acaba bugün ne olacak diyorsun. hiçbir şey olmuyor ama. perdeleri açıp yeni güne uyanmıyorsun. saatler aynı, yaptığın şeyler aynı, ettiğin küfürler bile aynı. sigara almak için dışarıya çıkıyorsun bazen, bazen kasiyer kız sana küfür eder gibi bakıyor. adımların hızlı, gözlerin parke taşlarında. oysa sen kendi dünyanın tanrısısın.sen kendi içinde herkesten ve her ideolojiden daha güçlüsün. kendine ettiğin küfürleri bir başkası sana edemez,sen kendine küfür edebilecek kadar güçlüsün. halbuki sayfalarla uğraşırken sen dünyanın en güçlü varlığısın. biraz ot bulmak için kavga ediyorsun birkaç saat sonra ise bir kasiyerden korkuyorsun. dibe batmalısın.bu gece, senin için yaratılmış olmalı. hiç bir kadının veya hiç bir içkinin veremeyeceği tanrısallığı parmaklarınla deftere akıtmalısın.bu orgazm senin için var edildi. hislerin bir meydan dolusu kızıl ve ay kadar büyük.