1. 1.
    +1
    Yılmaz Yiğit’ti o.
    Adı gibi yılmaz, soyadı gibi yiğitti.

    Kahraman ruhu teslim olmadı, ameliyat üstüne ameliyat oldu, hayata tutundu, dönemin jandarma genel komutanı Işık Koşaner’in girişimiyle kol protezi takıldı, genelkurmay başkanı ilker Başbuğ’un desteğiyle ABD’ye gönderildi, Philadelphia’da aylarca tedavi gördü, protez bacak takıldı, artık hiç olmazsa ayakta durabiliyordu, yurda döndü, evlendi, kızı oldu.

    Üç yaşındaki kızıyla birlikte belediye otobüsüne bindi, şoför “kartını bas” dedi, kollarını gösterdi, “gaziyim, ellerim yok, kartım arka cebimde, siz alır mısınız” dedi, şoför “ne demek elim yok, hayret bi şey yav, çıkartıp kartını göstereceksin” dedi, tartışma çıktı, şoför efendi, gaziye “hayvan oğlu hayvan, şerefsiz” dedi!

    Bu utanç verici hadise basına yansıyınca, yandaş medya devreye girdi, şoförün hiç günahı olmadığını, gazinin “provokatör” olduğunu, gazinin şoföre “şerefsiz” diye bağırdığını, gazinin “paralelci” olduğunu söylediler, otobüs kamerasından 12 saniyelik görüntü yayınladılar, “işte görüyorsunuz, şoför susuyor, gazi şerefsiz diye bağırıyor” dediler, gazinin şoförü yumrukladığını (!), şoförün darp raporu aldığını, yolcuların da şoför lehine şahitlik yaptığını anlattılar.
    ···
   tümünü göster