hikayenin son partının ilk şarkısı :
http://www.youtube.com/watch?v=swAicg0GjNg
koşuyorum ahmetin yanına.
ne oldu lan ahmet noluyor olm diyorum.
ahmet konusamıyor. sadece bana bakıyor.
arkasından mehmet görünüyor ona koşuyorum
mehmet diyorum ne oluyor ahmet neden aglıyor muhammete bir şey mi oldu
söyleyin lan diye bagırıyorum ortalık yerde.
mehmet bana sarılıyor sıkı sıkı.
çıldırmış bir haldeyim halen bagırıyorum.
kafam mehmetin omzunda.
ne oldu lan ne oldu diye ağlıyorum.
en sonunda mehmetin ağzından çıkan cümle beni bitiyor.
tutunmaya calısıyorum mehmetten ama nafile. ayaklarım boşalıyor. yere düşüyorum. bağıra bağıra. hastane bahçesindeki herkes bana bakıyor.
mehmet beni kaldırmaya calısıyor ama yapamıyor. sürüye sürüye kenara çekiyor.
kardeşimmm kardeşimmm diye ağlıyor mehmet.
kardeşim yapma bu da geçecek kardeşim diye bagırıyor.
beni bitiren o acımasız cümle de mehmet, esmanın intihar ettiğini söylüyor. kendini astığını söylüyor.
hayat sizi bazen yol ayrımına sürükler. tercih yapmanızı ister. birinden birini seçmeniz gerekir.
ve bazen bu tercihler sizin canınızı öyle yakar ki bir daha toparlanamazsınız.
ben mehmet telefonla aradıgında muhammeti seçtim. bu tercih yanlış öteki doğru değildi. ya da bu doğru öteki yanlış değildi.
sadece ödenmesi gereken bir bedel vardı. fakat neyin bedeliydi bu?
hayat beni öyle bir noktaya getirmişti ki ayrım yapamazdım. milyonlarca sonuç içinde bile benim istediğim sonuç olmayacaktı.
muhammeti vuran o 2 adam yakalanmıştı. tam hatırlamıyorum ama önemli diyebileceğimiz sayıya denk gelen bir süre zarfı hapiste olacaklardı.
belki cıkmıslardır coktan.
olayın aslını muhammet iyileştikten sonra kendi ağzından dinledik.
muhammet site falan yapar satardı parayla. muhammet önce bu adamlardan 1-2 milyar civarı bir para alıyor ama siteyi teslim etmiyor. aradan uzun bir süre sonra bu adamlar nette muhammeti tekrar görüyorlar ama onları dolandıran kişi oldugunu bilmiyorlar. bir kere daha site yaptırmak istiyorlar ellerine geçen son parayla. muhammet yine ciddi bir miktar para alıp bunları dolandırıyor.
adamlar işin peşine düşüyorlar bu sefer.
sonrada dolandıran kişinin muhammet oldugunu ögreniyorlar.
sanırım rizeydi. ordan kalkıp bizim şehre geliyorlar muhammeti bulmaya.
buluyorlarda. fakat muhammet eline geçen parayı coktan harcamış durumda.
bunu kovalamaya baslıyorlar. işte o sırada muhammet koşarken mehmete tel acıyor. mehmette bana. muhammete ya para ya canın diyorlar.
muhammettede para olmayınca..
ha muhammet uslandı mı? hayır. halen netten ek gelir sağlıyor bazen dolandırarak. ama daha küçük paralara.
30-40 max 60 liraya iddia tips falan satıyor. şikeli maç diye insanların paralarını alıp normal maçlar atıyor.
esmanın babası şuan alkolik birisi. annesi desen en son bir yıl önce gördüm. saçları bembeyaz kupkuru kalmıs. kadın çökmüş.
mehmet ahmet ve muhammet suanda üni okuyorlar.
hikayenin son şarkısı:
http://www.youtube.com/watch?v=VUgC6215Gko
ben mi ?
o gün hastane bahçesinde haberi aldıktan sonra ki ve şuan ki halim farksız.
bakmayın burada iki üç başlığın altına ananzaa yazdığımıza. sanalda ve real de durum cok farklı.
sadece benim için değil bir çoğumuz için geçerli. burada komik şeyler yazıp gülmeye eğlenmeye calısıyoruz ama bir çogumuzun gerçekten durumu içler acısı. sadece ben değil bir çok kişi yaşamıştır buna benzer şeyleri. buraya giren herkes normalde cok mu mutludur?
hayır. sadece başımızın içinde dönüp duran o dertlerden kederden uzaklaşmak için gireriz buraya.
lise bittikten sonra sadece ben okul puanımla üniye geçiş yapabiliyordum.
arkadaşlarım yapamıyordu.
benimse hiç halim yoktu okumak için. ışığım sönmüştü. yaşama amacım yoktu ki bir kere. ne ünisi.
gitmedim üniye. kpss hazırlanmam gerekiyordu en azından.
annem o yaz calısmaya basladı cocuk bakmaya gidiyordu.
babam zaten işte.
kardeşimde bir kafeye girip garsonluk yapmaya baslamıstı.
evde tek kalıyordum. annem evden her çıkışında ama oğlum çalış sınavına tamam mı diyordu.
bende kafa sallıyordum.
çalışamadım.. kafamdan atamadım esmayı.
kitabı actım önüme fakat gerçekleşen tek eylem gözyaşlarımın sayfayı ıslatması oldu.
yapamadım beyler olmadı. oysa ki benim planlarım böyle miydi?
ikna olacaktı esmanın ailesi direncim karşısında. rahat bırakacaklardı onu.
kavuşacaktık birbirimize. ileride sıcacık yuvamızda cocuklarımızla oyunlar oynayacaktık beraber. her gece yatmadan önce alnından öpecektim ben onu. seni seviyorum diyecektim. beraber yemek hazırlayıp beraber doyuracaktık karnımızı.
beraber gülecektik filmlere beraber üzülecektik.
hiç bırakmayacaktık birbirimizi. mutlu olması için varımı yoğumu koyacaktım ortaya.
istediğim sadece eve gelince beni gülerek hoşgeldin diyip karşılayacak biriydi. gözlerindeki ışık ilk günkü gibi hiç sönmeyecek biri.
ama olmamıştı işte. hayat cok görmüştü bana bunu.
evet. kpssden iyi bir puan alamadım. arkadaşlarda alamadı. hiç birimiz atanamadık.
onlar başlarda anladılar halimi ama sonraları geçti unuttular. bunlar sonraki sene üni kazandılar. onu okuyorlar halen. son seneleri.
bense eve kapanmıştım. cıkmıyordum evden. halen öyle.
aileme karşı mahçup oldum. onlar çalışırken ben evde ağladım durdum. yeterli puanı alamadım. sonraları 2 işe girdim. fakat onlardan da kovuldum. sebep dikkatsizlikti. dikkatimi veremiyordum hiç bir şeye.
üç dört ay hap kulllandım. antidepresan. ailemin haberi olmadı. anlatmadım onlara olan bitenleri. anlatıp onlarıda üzmeye gerek yoktu cünkü.
iyice taktanlaşan bir halim vardı. aylarca öyle kaldım.
telefonlara bakmadım. dısarı cıkmadım. arkadaşlarım başlarda anlayışla karşıladılar fakat sonraları farklı düşünmeye başladılar.
işte en son 2 yıl kadar önce muhammetle faceden konusuyorduk. beni dışarı davet etti. kabul etmedim taktan bir bahane uydurdum.
sonrada şunu yazdı: ne yani okul bitti, arkadaşlık bitti diye mi düşünüyon.
siz böyle düşünüyorsunuz yani öylemi dedim.
cevap vermeden başka bir konuya saptı.
olanlar yetmezmiş gibi birde arkadaşlarımın beni silmesi cok ağırıma gitti be aq. ben hiç okul bitti arkadaşlık bitti diye düşünmedim düşünmemde ama onlar farklı yorumlamışlar.
anlayacagınız suan onlarda yok. sadece arada selam napıyon gibi konusmalar geçer aramızda.
ben de biraz kendimi toplayıp kpss 1 ay kala calısmaya calıstım. 81 aldım. tercihler falan olucak. büyük ihtimalle gibtirip giderim bu şehirden.
bazen dışarı cıkıyorum. işim oluyor bakkala falan gidiyorum. ama her yerde onu görüyorum lan. gittiğimiz bir kafe. oturdugumuz bir park geçtiğimiz bir sokak defalarca film izlediğimiz sinema kısacası onunla birlikte oldugum her yer onu bana hatırlatıyor.
silemiyorum ve inanır mısınız sesini artık unutmaya başladım. zar zor hatırlıyorum.
bir insan sabah içtiği ilk sigarasında hep aynı kişiyi mi düşünür ? düşünüyor işte.
artık keşke de demiyorum. çünkü geri getirmiyor ki onu hiç bir şey getirmeyecek.
sonrasında hiç bir kızada bakmadım. bakamadım.
çünkü o sevgimize hiç ihanet etmedi. bende etmeyeceğim. gerekirse bir ömür boyu. ona olan borcumu böyle ödeyeceğim.
belki diyebilirsiniz. bütün bu olanlara rağmen sen neden hala yaşıyorsun ulan ?
bekliyorum be beyler. annemin babamın vefat etmesini bekliyorum. yapamam. üzemem onlarıda. onlar gitsin. bir dakika durursam şerefsizim.
hikayeye başlamamın sebebide şu.
ben bu hikayeye başladıgım gün facede gezinirken hani böyle sağda solda tanıyor olabileceğiniz kişiler cıkarya.
orada esmanın eski facesini gördüm. uzun süre sonra yine ağladım hüngür hüngür. fotoğrafına girdim. baktım dakikalarca. o gülen yüze o ışıldayan bir çift göze karşı dakikalarca ağladım.
içimden anlatmak geldi. belki herhangi birimiz ders cıkarabilir de aynı hataları yapıp aynı şeyleri yaşamaz. belki üzülmez bu kadar.
birini gerçekten seviyorsanız bekletmeyin olm gidin yapışın yakasına tutun ellerinden bırakmayın onu. izin vermeyin gitmesine.
son olarak diyeceğimse
ateş düştüğü yeri yakıyor. inanın sönmüyor o ateş. kor git gide alevleniyor. sadece daha sessiz olabiliyorsun.
acıyı içinde yaşatıyorsun.
çünkü acı unutulmuyor, sadece hafifliyor.