1. 251.
    0
    http://www.youtube.com/wa...z8CYpuXdROhL4nd08hzNJQSkh

    hastane koridoru. tak gibi bir ortam. helede bir yakınınızın kötü bir durumu varsa. annesi babası geldi muhammetin. perişan haldeler.
    muhammetin ölüm riski vardı çünkü. biz desen onlar gibiyiz. ailesi bir yandan ağlıyor. haberi duyup gelen ahmet bir yandan muhammeti öyle gören mehmet bir yandan esmayamı muhammete mi üzüleyim diye kendini yırtan ben bir yandan. içeride kardeşim dediğim adam vurulmuş yatıyor belki ölecek belki kalacak belli değil. öteki tarafta esma ben gelmeyince ne yaptı.. çok fena bir durum olm. umarım başınıza hiç böyle şeyler gelmez.
    gelmezde hiç tatmazsınız bu duyguları. çünkü çok acı ulan. elinizden hiç bir şey gelmiyor. hayata haykıyorsun ama fayda etmiyor. dur ulan hayat nedir bu çektirdiklerin diyemiyorsun. çok kötü be. en kötüsü de bunlar olup biterken ağlayıp sızlamaktan başka bir şey yapamaman.
    biz ağladıkça ailesi daha da perişan oluyor. cıkalım diyorum mehmete ahmete. bahçeye cıkalım. kalkın olm muhammete bir şey olmayacak diyorum.
    güç bela birbirimize tutuna tutuna yürüyoruz. bahçede farklı mı? hayır.
    oturmuşuz bir banka birbirimize sarıla sarıla ağlıyoruz. ağladığını hiç görmediğim ahmet, koca adam ahmet yerlerde sürünüyor ağlamaktan.
    bizi sakinleştirmeye calısan etraftan geçen insanlar. konusamıyoruz bile. erkekler ağlamazmış. hadi oradan lan. hadi oradan. ağlar. hemde dibine kadar ağlar. ağlamaktan sesimiz kısılmış bir halde sağolun falan diyip gönderiyoruz etrafımızdaki insanları. mehmetin cebinden cıkan sıfır paket yarım saate kalmadan bitiyor. polise ağlaya ağlaya verdiğimiz bir ifademiz var. adamların bile gözleri yaşardı ulan.
    sabaha kadar o parkta oturup bekledik. 2 defa sigara almaya gittik. başka hiç hareket etmedik yerimizden. sabah saat 10 gibi sınıftan diğer arkadaşlar simit falan alıp gelmişler.
    yiyemedik ki. nasıl yiyelim. kimse yiyemedi.

    nihayet güzel haber gelmişti. hayati riski geçmişti.

    saat akşama doğru falan. muhammetin annesi yanımızda. kadın nerdeyse yalvaracak. gidin evinize yine gelirsiniz diyor. ama öyle bir diyor ki içiniz parçalanır beyler. yavrularım benim nolur bak hiç uyumadınız muhammetimide odaya alacaklar. gidin bir iki saat uyuyun yine gelirsiniz diyor.
    bunları derken halen ağlıyor. bizde daha fazla üzmeyelim diye kabul ediyoruz. evlerimize dagılıyoruz.
    eve gidince olanları anlatıyorum aileme. çekiliyorum odama boş boş oturuyorum. bir yandan mutluyum bir yandan hüzünlü.
    mutluluğumun sebebi muhammetin aramızda kalacak olması üzüntümün sebebi ise esmanın en ihtiyac duydugu anda yanında olamamam.
    arayıp soracak yüzümde yok. büyük ihtimalle o mektuplarda acık acık okumama ragmen onu giblemediğimi düşünüyor. onu gerçekten sevmediğimi düşünüyor. ve de tamamlanmış olan nişan törenine üzülüyor.
    ama ben yine bir çözümünü bulup koparacagım onu ailesinden. yine benim olacak esma diyorum.
    sabaha karşı ağlamaktan ve uykusuzluktan bitap düşmüş bedenim kendini 3-4 saatlik bir uykuya teslim ediyor.
    kalktıktan sonra 10 dk içinde evden cıkıyorum saat 11 civarı hastaneye varıyorum.

    beni karşılayan ise ahmetin önce hareketsiz sonra ise tane tane yaş akıtan gözleri oluyor.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster