nihayetinde çaylarımız demlenmişti. hatta çaylarımız ile bizde demlenmiştik. günün yorgunluğunu aldı zütürdü valla.
neyse bilirsiniz işte klagib çay muhabbetleri dönüyordu ortamda. hemen hemen her akşam sizde şahit oluyorsunuzdur zaten.
2-3 bardak derken milletin yavaş yavaş uykusu gelmeye başlamıştı. annemin , yengemin gözlerinin kapandığını görebiliyordum.
bir müddet sonra yatılmaya karar verildi. annem ile yengem yatakları ayarlıyor. babam ile dayım da içeride sohbet ediyorlardı.
bizde mehmetle hangi filmi izleyeceğimize karar vermeye çalışıyorduk. ben şöyle filmin sonunda erotik bir çağrıştırım yapacak bir yapıt arıyordum. aklıma forrest gump geldi. evet ikimizde daha önce birçok kez izlemiştik bu filmi ama bilirsiniz işte. izledikçe izleyesi geliyor insanın. annemler yataklarla uğraşırken bizde koridordaki masanın üzerine bilgisayarımızı kurduk. anneme de mehmet'le beraber film izleyeceğimizi söyledim. o da bize fazla geç yatmamak şartı ile izin verdi. benim odamda izleyemezdik. sonuçta her ne kadar kuzenim de olsa gecenin bir vakti bir bayanın odasında bir erkeğin bulunması çok tuhaf olurdu. bu yüzden koridor'da izleriz diye kararlaştırdık.
aradan yaklaşık bir yarım saat geçti. herkes yatmıştı. koridoru sadece bilgisayarın ışığı aydınlatıyordu. heryer zifiri karanlıktı.
içimden işte aradığım fırsat bu fırsat dedim. ve mehmet'in yanına sokuldum. filme başlayacaktık.
o anda içimden kahve yapma fikri geldi. gecemiz uzun olabilirdi
* uykumuzun olmaması gerekiyordu.
tam play tuşuna basacekken mehmet'e dönüp ;
" mehmet ikimize de kahve yapıyorum mutfaktayım ben. istersen kahvelerimiz geldikten sonra başlarız " dedim.
o da hafifçe kafasını sallayarak " peki olur " dedi ve mutfağın yolunu tuttum.