1. 1.
    0
    Heyecanla üzerimi değiştirdim, koşarak burak abinin yanına gittim, evlerine girdik. Daha önce 1-2 kez ailemle gelmiştik burak abilere ama öyle evi pek gezme imkanım olmamıştı. salonları ingiliz kraliyet ailesinin evine benziyordu, çok etkilenmiştim. Evin her tarafı süs doluydu. Burak abideki serseri potansiyelini düşününce ailesi ile ne kadar uyumsuz olduğunu anlamıştım. Burak abinin odasına girdik ve ( bundan sonra konuşma şeklinde devam edicem biraz)
    -ee nabıyon, okul nası gidiyo?
    -iyi burak abi nasıl olsun
    -iyi iyi, sen quake biliyon mu ?
    -yok abi, o ne ? ( bilmediğim için utanmıştım amk)
    -gel bak açayım.
    Bilgisayarın tuşuna bastı, windows 98 ekranını bilen bilir. Bekledik öyle 1-2 dakika, burak abi dergi okuyordu(PC life yada level gibi bişey, hatırlamıyorum).
    Bilgisayar açıldıktan sonra Quake III ekranı geldi karşıma. O kadar heyecanlanmıştım ki içimden burak abiyi falan gibtir edip bilgisayarla sabaha kadar oynamak istedim. Oyunu görmesem bile şimdiden çok sevmiştim. Kırmızı parlayan yazılar, mouse hareket ettikçe çıkan ses falan. Çocukluk işte.
    ···
   tümünü göster