1. 1.
    +3 -1
    lafı uzatmayıp direkt hikayeden bahsedeyim. osmanlıda cariyelerin, saray kadınlarının ya da yalnızlık çeken her kadının uğradığı tek mekan vardı. zıbıkcılar. bu zıbıkcılar aslında başka meslek erbabı olup, el altından da bu işi yaparlardı. 4. murad döneminde geçen hikayeyi aktarıyorum;

    4. murad döneminde, kocası kendisine vakit ayırmayan bir kadın, arkadaşlarının da tavsiyesi ile zıbıkcıya gider. utana sıkıla da olsa konuşur ve zıbıkcı da merdıbını anlar;

    "hangi çeşitten almak istiyorsun hatun abla?" deyince, ablamız şaşırır.

    "bunların çeşitleri de mi var beyim?" deyince bizim zıbıkcı abimiz, ki kendisi inci sözlüğün atası olabilecek kudrettedir, zıbıkları tezgahın altından çıkarır ve gösterir;

    "bak hatun abla, buna arap zıbıkı derler. uzun olur. buna da kürt zıbıkı derler. bu da kalın olur. gelelim buna, bu da türk zıbıkıdır, endamlı ve hoş olur. hangisinden vereyim?"

    ablamız kızarır tabi, utanır, sıkılır ve sorar "beyim, bunun üçünün karışımı yok mu?" bizim güzel zıbıkcı abimiz bakar ve ayarı verir;

    "ablacım, öylesini bulsaydım ben zütüme sokardım!!!111"

    işte, o hikayede bahsi geçen zıbıkla ilgili de elimde bir minyatür var; zıbık ile yakalanıp, kadı tarafından davası görülen bir zıbıkdır.

    tarihçi bir panpanız olarak şunu diyeyim ki, kadir yaraklıoğlu gibilere inandıkça tarihten uzaklaşırsınız. her şey tozpembe değildir. iyisi de vardır, kötüsü de vardır.

    işte zıbıkın capsi; buradaki zıbık adamın "türk zıbıkı" diye bahsettiği zıbıkdır.

    caps;

    http://www.hizliresimyukle.com/image/PKX7
    ···
   tümünü göster