1. 1.
    0
    Ürperir tabiat, üfleyince rüzgârı derin gök soluğu
    Ulu ses dokununca çarka
    Düşer ölümün gölgesi eşyaya.

    Başlar eşyada hareket kurtulmak için kendinden
    Daha öteye geçmek için arınmak gibi elbiseden
    Yakalar ölümsüzlüğün sonsuz ipini
    Sonra ses olur
    Zamanın idrak incisi ses döner, döner, döner de
    Yönelir sebebe
    Sebeb ey!

    Sesi damarla çizer
    Mutlak sözü damarda kanla çizer
    Uzar bir göz ağrısının gecesi uçsuz bir nehir gibi
    Bir bebeğin ilk hecesi düşer ağzından ansızın ve bulur
    Sonra toprak sıkışır sıkışır taşar da renk olur tarla da
    Günesin çarpılmış elçisi Van Gogh´la gelir önümüze
    Portakalla yayılır karanfilde tutuşur karar kılar denizde
    Renk denizde karar kılan ebedi tarla olur.
    Renk başkaldırırken helezonlar çizerken ses
    Som fatih su fetheder tabiatı
    Döner döner döğünür eritir dağları yobaz kayaları
    Daha der sığmaz kabına yönelir göğe teslim olur
    Ve düşerken toprağa çağırır
    Sebeb ey!

    Her sabah bütün bitkiler iştahlı bir çocuktur
    Emer, emer, emer toprak anayı
    O sultan hazinesi o hep veren sonsuz cömert anayı
    Yeşil hayat, kırmızı hareket, sarı sabır emer
    Ve beyaz iman çizer sesini
    Tamamlar kavisini

    Sebeb ey!
    ···
   tümünü göster