1. 126.
    +5 -1
    bu hikayeyi hiç uzatmayacağım inanılmaz tırsıyorum ve hala etkisindeyim.. o yüzden biraz hızlı olcak heyecanına kapılamayan olursa sadece gerçek olduğunu ve üzerinden 1 ay geçmediğini bilsin yeter...
    bu yaz bizim kampüste güzel bir göl var, o gölün kenarında da muhabbetlik banklar koymuşlar.. neyse biz sürekli orda takılıyoruz arkadaşlarla... takılma dediğim de cigara falan var.. bir gün arkadaşın biriyle ikimiz takılırken gölün üzerinden geçen köprünün hemen arkasından hafif yokuş aşağı çimenlik bi yer var.. çimenliğin ucu da ormana bağlanıyor direk ve ağaçlar da epey uzun.. saat gecenin 3ü mü ne biz hadi ufaktan kalkalım yurda dönelim dedik, yurda gitmek için de o köprüden geçmek gerekiyor. tam köprüye doğru yöneldiğimizde hafif uzaktan yine önceki hikayemde anlattığım hafif fosforlu ve kısa boylu iki tane şey ayakları sanki sakatmış gibi sendeleye sendeleye yokuştan aşağı ormana doğru kaçıyorlar... öyle bir uçukladım ki bir anda hemen yönümüzü çevirip uzak yoldan yurda gittik. ama en son arka arkaya falan yürüyordum gözüm sürekli o çimenlikteydi .. bi daha da orda takılamadım zaten ağız tadıyla..
    ···
   tümünü göster