1. 1.
    0
    binler ben kafasına estiği saatte uyuyan, uyanan, yine kafasına estiğinde işleri son dakikada da olsa halleden bi insanım. arkadaşlarım falan beni aradığında acayip sinirleniyorum. çünkü kıymetli zamanımdan çalınıyomuş gibi hissediyorum. beni dışarı falan çağırıyolar mesela, halbuki ben onların çağırdığı saatte kafamı dinliyo olmak ve bunun arkasından da işlerimi yapmak istiyorum. ya da ev işlerimle meşgul olmak istiyorum. arkadaşlarım aradıklarında çoğu zaman telefona cevap vermem, ertesi saat ve günlerde ısrarla aramaya devam ederler. mesela ders aralarında, birkaç saatlik boşluklarımda, ben oturup sonraki dersin yapmadığım okumalarını filan yapmak veya kendim kütüphanede bir şeyler keşfetmek isterim. fakat arkadaşlarım bu zamanları onlarla kahve içerek değerlendirmem konusunda ısrarcı olurlar.

    bakın ben insan sevmiyorum. bazen o kadar sıkılmayıp arkadaşlarımla vakit geçirebildiğim oluyor ama bunu da abartmalarını istemiyorum. haftada iki saat görüşsek sevebileceğim insanlardan kaçar hale geliyorum. ben çabuk bunalan, sıkılan, hep yenilik ve değişiklik arayan bi insanım. en çok da kendi başımayken verim alıyorum okul vs. şeylerden. insanların beni aramasını hiç sevmiyorum. benimle plan yapmasınlar. ha hoşlandığım, flört ettiğim biri olsa ayrı ama saatlerce boş muhabbet etmek için arkadaşlık ilişkisi pekiştirmek bana büyük bi anlamsızlık gibi geliyo. yoksa hoşlandığım çocuk bi şeyler içmeye çağırsın, beraber proje yapalım desin, onlara çok olumluyum.

    evet binler. derdimi anlattım sanırım. napmalıyım? çok aradıklarında sinir oluyorum. açıp "sinir oluyorum, aramasana" da diyemiyorum. pasif agresif gibi evin içinde sinirden kendimi yiyorum amk.
    ···
   tümünü göster