1. 51.
    +1
    Yaz gelince helalleşip ayrılıyoruz, ben de askere gidiyorum. Askerden dönüşte kararlıyım, ilk bulduğum işe gireceğim. Öyle de yapıyorum. Askerliğimi yapmış olmanın getirdiği artı kapıları birer birer açıyor. Her yerden görüşme talebi geliyor. Fakat ben fazla idealist davranıyorum ve illa FMCG sektörü olsun diye bir Türk firmasında işe başlıyorum. Hedef oradan Unilever'e, Coca Cola'ya falan kaymak. Kazın ayağı öyle değil tabii. inanılmaz amatörce çalışıyorlar. Para piyasa ortalamalarında fakat şartlar kötü. Her gün 65 km yol gidip 65 km de yol dönüyorum. Ortalama 3 saatim yollarda geçiyor. Servis kapının önünden de almıyor. Benim geldiğim kadar uzaktan kimse gelmediği için (aslında dağbaşında olanlar onlar halbuki) yarı yola kadar metrobüsle gelip orada servise biniyorum. Dönüşte de aynı hikaye. Tüm departmanlar haftanın beş günü çalışırken bizimki 6 gün çalışıyor. Sürpriz: Cumartesileri servis de yok. Kendi imkanlarımla gidiyorum. 20 dk metrobüs, oradan şehirdışına giden mavi otobüsler. Köprüde inen minibüse bin. 3 vasıta! Cumartesi günü! Kabus gibi. Yarım gün falan da değil, öğlen 4'e kadar çalışıyorum. Eve gelmem 17:30'u buluyor. Tatillere de saygı göstermiyorlar. 23 Nisan'da çalışıyoruz. Arkadaşlarıma anlatamıyorum bile. inanmıyorlar. Bayram öncesi aşırı yoğunluk oluyor. 20 gün aralıksız çalışıyoruz. Bir yandan iş arıyorum. Türkiye'nin en büyük firmalarıyla görüşüp amatör bir firmada çalışmaya devam ediyorum.

    Yine bir bayram sonrası canıma tak ediyor: Diğer bayramda yokum arkadaş! istifamı veriyorum. Eleman bulduklarında onu yetiştirip gideceğim. Artık iş görüşmelerine daha rahat gidebiliyorum.
    ···
   tümünü göster