olum ağlayacağım çok az kaldı

sigaram bitti. bi 5 dk sonra esmanın yanına gittim. acımasızca çabuk ol, üstünü giyin. gidiyorsun dedim.
o ise halen ağlıyordu yüzüme bakıp. bir kez daha çabuk olmasını söyledikten sonra evi toparladım. esma cıktı. üstünü giyindi.
hadi dedim. ne hadi dedi. gözleri şişmiş ağlamaktan besbelli. ama ben vazgeçmeyecektim. ihanet eden bedelini öder. öyle ya da böyle.
çık dışarı evine git dedim.
pempe ne diyorsun sen kafanı mı yedin? dedi.
cümlesi bittikten sonra içerden eşyalarını aldım. çantasını falan eline verdim. sürükleyerek kapının önüne getirdim.
hadi esma çık artık dedim. pempe lütfen falan diye çıkıştı. kapıyı açtım.
ağlamaya başladı. o ağladıkça içimden bir şey koptu gitti. neler düşündüm neler. acaba yanlış mı yapıyorum diye. ama bu kadar geldikten sonra dönmek eşekoğlueşeklik
manasına gelirdi. zorla çıkardım dısarı. biraz kapıda ağladı. sonrada çekti gitti.
içeri geçtim. bi sigara daha yaktım. o söndü. mani olamadım bir tane daha yaktım. asıl mani olamadığımsa gözümden tane tane süzülen damlalardı. votkanın geri kalanını da içip muhammeti çagırdım. geldi. sorular sordu. cevaplamadan sızmıstım.