1. 1.
    0
    O gece gözüme uyku girmedi. aklıma sürekli yaşanabilecek aksilikler geliyordu, sürekli kötü şeyleri düşünüyordum ama ertesi gün okulda başıma gelen kötü şey aklımın ucundan dahi geçmemişti.o sabah okula biraz daha erken geldim ve okul bahçesinde beklemeye koyuldum. gözlerimi belki de son kez fatmanur’umu görebilmek için etrafta gezdiriyordum.ne kadar aransam da onu göremedim. belli ki henüz gelmemişti. bunun üzerine okul kapısını izleyeme koyuldum. birkaç dakika sonra inanılmaz manzarayla karşılaştım. hayat bana her zaman en büyük oyunlarını oynuyordu ve her seferinde de beni biraz daha şaşırtmayı başarıyordu. fatmanur’la tuğcan kapıdan kol kola girdiler. tuğcan bir şeyler anlatıyor, Fatma ise kahkahalarla buna cevap veriyordu, arada ise tuğcanın yanaklarına öpücük konduruyordu.bu sırada yanıma geldiğinden bile haberim olmayan korcanın elini omzumda hissettim. beni yine teselli etme uğraşı içindeydi. dediğine göre iki gün önce tuğcanla fatmanur çıkmaya başlamışlardı.o andan itibaren okulda bir dakika bile durabilecek tahammülüm kalmadı. arkama bakmadan çıkıp gittim.
    Okulun yakınlarında ki parkın bankına çöküp kaldım. başıma gelen onca şeyden sonra içime ağlamayı öğrenmiştim. dışardan bakılsa belki anlaşılmazdı ama hüngür hüngür ağlıyordum. kendimi bir an önce toparlamam lazımdı ama bu halimle mümkün gözükmüyordu. pgibolojik desteğe ihtiyacım vardı ama bunu bir pgibologdan değil eski bir dosttan alacaktım, efes babadan…
    Uzun düşünceler ve efes babanında yardımıyla akşamı etmeyi başardım. hava kararmaya başlamıştı ve benim yola koyulmam lazımdı. villanın oraya vardığımda hava tamamen kararmıştı. kafam iyi gibiydi ama bu vücut fonksiyonlarımı engelleyecek düzeyde değildi. aksine cesaretlenmiştim ve bu bana en çok lazım olan şeydi. karanlığın verdiği gizlilik ile evi çevreleyen duvarın oraya vardım ve duvarın üstünde ki demir parmaklıklara tutunarak kendimi yukarıya çektim. jiletli tele kendimi çizdirmeden duvarın öteki tarafına atladım. çevreden hiç ses gelmiyor gibiydi ve olağanüstü bir durum yoktu. arka taraftaki bahçe kapısına doğru sürünerek ilerledim. kapı kilidi açma konusunda hiçbir fikrim yoktu ama buraya gözümü karartarak gelmiştim. kapı koluna doğru uzandım ve o an bana dünyaları veren çıt sesini duydum. kapı kilitli değildi, sessizce kapıyı aralayıp içeri süzüldüm. içerisi zifiri karanlıktı.bir şeye çarpmamaya özen göstererek evin kuytu bir noktasına gizlendim ve Yasin a. yı beklemeye başladım.
    Bekleyişim çok uzun sürmedi. kısa bir süre sonra kapının açılma sesini duydum. korkumdan kafamı çıkartıp bakamıyordum ama gelen kişinin telefonla konuşmasından erkek olduğunu anladım. gerçekten Yasin a. mıydı emin değildim.o an içimi bir pişmanlık kapladı. hiç tanımadığım birinin lafına inanıp başka birinin evine gizlice girmiştim.ben tüm bunları kafamda düşünürken Yasin a. (hala tam emin değilim) bulunduğum odaya geldi. hala telefonla konuşuyordu ve konuşmalarını dinlemeye koyuldum.
    Yasin a:aynen yapalım yine bişeyler.ne kadardır boş boş duruyoruz. bazı geceler hala aklıma geliyor biliyor musun? Ha haha aynen aynen…neydi ya sonuncunun adı ? ha evet melih d. Yazık oldu elemana ama çok zevkliydi. geçen gece onu hayal ettim biliyo musun? ne kadar da tazeydi. çok fenayım bu aralar harbi yapalım, büyük patron çok boşladı bizi. neyse tamam görüşürüz.kib.
    Duyduklarım inanılır gibi değildi. öyle bir konuşmaya şahit olmuştum ki,Yasin a. bilmek istediğim tüm gerçekleri açık etmişti. konuşmasına meze ettiği, kahkahalar atıp eğlendiği melih d. bendim.ne demişti en son,ne kadar da taze…
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster