KAYIT:
http://vocaroo.com/i/s080Qj3tkg3B
internet kafedebaya bir oturdum. bu tür oyunlarda zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordunuz. halbuki karakteri savaştırdığım falan da yoktu.
minibüse binip okul çıkışına gittim. denizi beklemeye başladım. okuldan çıkanlar arasında iki kişi kalabalığın arasından yanıma geldi. cemit ve furkandı.
-oo aga naber ya dedi cemil.
+iyi nolsun.
-sınıfta hiç güzel bir şey yok. çok sıkıcı lan okul.
+bunu zaten biliyoruz.
-evet. deniz de yine herifin biriyle çıkmaya başlamış. derya ile ikisi tam mal bunların uyuz oluyorum lan böyle kızlara. yan sıramızda iki erkekle konuşmalarını duymak güzel değil.
+deniz hangi erkekle?
-ne bileyim üst sınıflardan herhalde.
kötü hissetmiştim kendimi. sonra furkan konuşmaya başladı:
-okul gerçekten çok taktan.
+doğrudur.
-abi sanki ehr okuyan iş mi buluyor.
+haklısın. (o arada deniz yanında bir çocukla okuldan çıktı)
-hem bak zenginlere hepsi okumuş mu?
+ben geliyorum.
yanlarından ayrıldım. denizin yanına doğru gittim. yanında gerçekten de bir çocuk vardı. kol kola yürüyorlardı. benimleyken hiç böyle değildi. şimdi o uyuz olduğum kızlar gibi hareket ediyordu. galiba kızlar size göre şekil alıyorlardı.
yanında ki çocukta boylu poslu biriydi. benden büyüktü ama benim de sakalım ondan çoktu. deniz gülüyordu her zaman ki gibi. beni görünce yüzü asıldı. karşılarında mal gibi bekliyordum.
yanında ki herif konuşmaya başladı:
-ne oldu birader.
+yanında ki kızla birlikteyim de.
-ne diyorsun lan sen .
+çok ciddiyim. biz onla şeydik.
-neydiniz?
+o kelimeleri kullanmayı sevmiyorum aga.
-oğlum şaka mısın lan sen .
+hayır ama biz o kızla sevgiliydik . (üzerime kaya falan düşseydi de bu kelimeyi kullanmasaydım. midem kalkmıştı)
-doğru mu deniz?
•
yani öyle bir iki takıldık.
+sahiden takıldık.
-tamam koçum geçmiş gitmiş işte.
+ama bu saçma bir durum. yani o kız benimle gelmeli. çünkü onunla hala birlikteyiz.
sonra yere düştüm. yüzüme vurmuştu huur çocuğu. deniz yukarıdan sırıtarak bakıyordu. ardından beni bırakıp yürüdüler. yine toz tadı alıyordum. kimse mi bu yerleri süpürmüyordu.