dünyada anlaşılmayan iki türk

vardır. Birisi mustafa kemaldir, diğeri de fatihtir ki; bu iki adama da yabancılar "büyük türk" derler. cemaatin ve yobazların binleri atatürk'a hakaret ederek "bizim atamız fatihtir" derler. ancak bilmedikleri şey ise fatih'in bunların kafasını saniye düşünmeden vurduracak olmasıdır. bu iki anlaşılmayan büyük türkün arasında onlarca benzeşme vardır.
birincisi yaptıkları okumalar.
ikincisi askeri dehaları (ikisi de dünyanın en büyük komutanları listesine girmişlerdir)
üçüncüsü ekonomik alanda yaptırımları
dördüncüsü din anlayışları
beşincisi türk'ün ne kadar tehlikeli olduklarını bildikleri için onları "köleliğe" zorlamamaları.
altıncısı matematik, astronomi, fizik alanlarında başarılı olmaları.
yedincisi şair olmaları (atatürk'ün askeri harp okulunda iken şiir yazdığı için komutanından dayak yediğini bilmeyen var mı?)
sekizincisi ve en önemlisi sanat anlayışları. (bu yobaz ve softa binler heykele put derler ancak, heykelini yaptırmak için adam getiren, sonra savaş sebebi ile vazgeçen, daha sonraları tanrı heykellerini getirtmek isteyen ancak ölen adam fatihtir. diğer taraftan resime olan aşırı ilgisi ile kendi resmini yaptıran da fatihtir.)

dokuzuncusu, ikisi de boğazlara hakim olununca bu topraklarda kalıcı olunacağını biliyorlardı. (selçuklunun idari ve askeri yapısı osmanlkıdan daha iyi olduğu halde bulunduğu coğrafyada nasıl tutunamadığını ancak zaten parçalanmış olan doğu roma, yani bizansın sadece elinde olan boğazlar sayesinde bin yıl yaşadığını biliyorsunuzdur.)

onuncusu, ikisi de dinci muallaklerden nefret ederdi ki, fatih'in örneği olarak, muallak bir tarikatçının gelip, yahudilerin ibadethanelerinin camii yapımı için yıkılmasını istemeleri ve fatihin onlara verdiği akıl almaz ayardır.

özet olarak: yobaz ve softa binler, sizin atanız fatih değildir. Kadızadelerdir. açın da kadızadeleri okuyun.