0
@16 vücuttan tamamen ayrılmış 2 çift bacağın tuza verdiği tepkinin videosunu atınca ciddiye almayan insanın bunu örnek göstermesi ne kadar komik anasını satayım ya.
youtubeda okuduğum hoşuma giden bir yorum bunu yapıştırır çekilirim aradan hayvanı sevmeyen adama veganlığın etik önemini anlatmak anlamsız;
"Bitkiler de canlı diyip, hayvan yemeyi meşrulaştırmaya çabalamak Dünya tarihinin görüp görebileceği en anlamsız argümanlardan birisidir. Bu konunun karnistlerin ağzına pelesenk olması iki yüzlülüğün daniskasıdır. Bitkilere üzülen birisi hayvan yemez, kapsüllerle beslenir. Ama kapsüllerin de canlı olduğunu unutmamak gerek. Birazdan geleceğim bu konuya. Sizin bitkileri öne sürerek veganlığa çirkefçe saldırmanız tamamen sahtekarlıktır. Steril argümanlarınız gezegenimiz için çözüm sunmuyor bizlere. Diyelim veganlar size hak verdi, bitkilerin de yenmesinin yanlış olduğunu düşündü. Sonra sizin gibi et yemeye başladı. Eğer herkes karnist olursa, sürdürülebilir bir dünyamız olması için 2 tane daha Dünya'ya ihtiyacımız olacak. Nedeni de basit: Hayvancılık tüm ulaşım araçlarının toplamından (buna uçaklar da dahil) daha fazla metan gazı yaymakta.. Bununla birlikte hayvancılık su kaynaklarını da büyük ölçüde tüketiyor. Bunu istatistiklerle destekleyelim ki daha net anlaşılsın durum:
1 kez duş almak icin 25 galon su harcanır.
1 porsiyon et üretimi için 2.500 galon su kullanılır. 100 duş = 1 porsiyon et. Buna ilaveten, bir çift deri ayakkabının su ayak izi 8.000 litreye kadar çıkabilmektedir. Yedikleriniz, giydikleriniz doğayı mahvediyor. Burası kesin.
Bitki konusuna devam edelim. Bir şeyleri öldürmenin doğal olduğunu bilimsel sınır dahilinde kabul etmemiz gerekir öncelikle. Bunu kabul ettiğimiz zaman tartışma daha sağlıklı ilerleyecek. Vücudumuz durmadan bakteri öldürüyor. istesekte istemesekte öldürüyoruz zaten. Öldürmeyi durduramayız. Bu yüzden veganların bitki yemesi gayet normal ve bilimseldir. Eğer canlılık üzerinden yola çıkacaksak o zaman hiçbir şey yemememiz gerekecek. E insanda fotosentez yapamayacağı için bir şeyleri tüketmesi gayet dopal değil mi? Eğer acı çekme, zeka gibi diğer etmenlerden yola çıkmassak elde tüketebileceğimiz bir şey kalmıyor. Veganlar bitkileri tüketmekten vazgeçtiği zaman tüketebileceği tek şey kapsüllerdir.Ama onlarda canlı. Canlılık üzerinden yola çıktığımız zaman hiçbir çözüme ulaşamıyoruz gördüğünüz gibi. Karnistler, "bitkiler de canlı onları da tüketmeyin o zaman" gibi çocuksu, steril argümanlar üretirken, atladıkları nokta bakterilerin de "canlı" olduğu ve çevresine tepki verebildiğidir. Bakteriler en az bitkiler kadar çevresiyle uyum içinde yaşamakta. Koku bile alabildiğine dair bazı araştırmalar var. Sosyal davranışlar bile sergilediklerine dair çalışmalar var. Nerede karnistlerin duyarlılığı? Bitkileri yiyoruz diye, sahtekarca davranıp, suçlayıcı bir şekilde saldırıyorsunuz bizlere, peki bakterileri niye unutuyorsunuz türcüler? Onlarda canlı değil mi sizin çocuksu bakış açınızla bakarsak olaya. Sizin argümanlarınız sahtekarlık içeriyor. Hiçbir çözüm sunmuyor. Veganlar gayet bilimsel davranarak, gezegenimize en az hasarlı olan beslenme biçimini seçiyorlar. Bitkilerin sinir sistemi yok, acı çekmiyorlar. En azından bir ineğin çektiği acının aynısını çektiğine dair bir kanıtınız bulunmuyor. Ama bir insanın çektiği acıyla bir ineğin çektiği acı arasında herhangi bir fark yok. Zeka açısındanda onlardan üstün değiliz. Etoloji bilimini takip edersen bunu net olarak görebilirsin. Son zamanlarda bahsettiğin araştırmaları da gayet iyi biliyorum. Ben botanikçiyim bu arada. Bitkilerle ilgili hiçbir şey bilmeden ahkam kesme bana. Bitkilerle ilgili son araştırmalar acı çektiğini göstermiyor, strese karşı verdiği tepkileri gösteriyor. Bu zaten bilinen bir şey. Bitkiler sıkça çevresel streslere maruz kalır. Bu çok doğal bir şey zaten. Mesela topraktaki mineral düşüklüğü bitkilerde uzun süre stres oluşturabilir. Ama bunu acı çekiyor diye iddia ederseniz buna biz botanikçiler olarak güleriz. Yok öyle bir durum. Bitkilerin fizyolojisi çok farklıdır. Acı çekmemeleri de gayet doğal bir durum. Bu salakça iddiaları geçtim şimdilik.
"veganlığı hiçbitaku düzeltemeyip beslenme alışkanlıklarından şikayet etmek olarak tanıdı dünya sayenizde. şikayetçi dırdırcı bizmi olduk şimdi?"
Veganlığı sadece beslenme alışkanlığı olarak değerlendirmek dolandırıcılıktır. Unutmayın veganlık etik, politik, ekolojik ve vicdani bir tercihtir. Çevrecilik tabakta başlar diye çok ünlü bir söz var. Buna hiçbir çevreci itiraz edemiyor. Gerçeği biliyorlar çünkü. Zaten gerçek çevreciler veganlardır. Diğerleri tutarsızlık içinde olan insanlardır. Ayrıca bitkilere bu kadar duyarlılık gösteriyorsanız neden hayvan eti tüketiyorsunuz? Bu tam anlamıyla iki yüzlülüktür. Hayvan yiyerek veganlardan kat kat fazla bitki tükettiğinizi bilmiyor musunuz? Veganlara karşı savunduğunuz tüm argümanlarınız çocuksudur. Bu rezilliğe daha fazla odaklanamayacağım.
Tümünü Göster