-Kral mı olduk şimdi

+ sen dedin ya sen prenses değil kraliçe olmak istiyosun diye

- Sen hiçbişey unutmazmısın

+senle alakalıysa hayır

Nalan tekrar koluma girmeye yeltendi.

-ama ofise geldik ayıp olur

+tamam tamam pardon

Nalanla yanyana konuşarak yürüyoduk. Ofisin önünde olduğumuzdan özellikle iş mevzularını açıyodum ki nolur nolmaz birileri görür duyar, sonra al alabilirsen dedikodunun önünü. Asansöre kadar kimseyle karşılaşmadan geldik. Ama beklerken, huur çocuğu ertan yavşak yavşak sırıtarak yanımızda bitmişti.

E: ooo nalan hanım bu ne güzellik günaydın

Nalan bu sefer yüzüne karşı suratını ekşiterek,

+günaydın

O an kafamda şimşekler çaktı. Liseli gibi huur çocuğuna dalasım vardı. içimde fırtınalar kopuyodu sinirden çıldırmak üzereydim ama kendime hakim olmaya da çalışıyodum. bin
nalandan yüz bulamayınca bana döndü,

E: size de günaydın bhp bey,

- Eyvallah

E: bu ne ya tersinizden mi kalktınız bugün

- Sabah normaldir, sen de çok ses çıkarma şimdi de gerginim, sessizlik istiyorum

Bu cümleleri duyduğunda nalan başını bi anda bana çevirip tebessüm etti. Kıskandığımı mı anladı lan bu kız. Anlamıştır cin gibi. Hoşuna da gitti heralde. O an ertanı tekrar farkettim. mal gibi bi bana bi nalana bakıyodu. O an çok şükür asansör geldi de sesini çıkaramadan bindik.

Ertan yine bizden önce indi. inerken,

E: hadi iyi çalışmalar

Hiç içimden cevap vermek gelmedi. Sadece başımı salladım usulca. Nalan hiç tepki vermedi duymadı bile sanki.

Ofise girdik sanki herkes bize bakıyodu, yada bi an öyle geldi bana . nalana iyi çalışmalar deyip remziyi gözüme kestirdim. Çay işareti yapıp odama geçtim.

Bi süre sonra remzi odaya geldi çayımı ve tostumu getirmişti. Masaya bıraktı. Sanki bişey söylemek istiyo da söyleyemiyodu.

- Hayırdır bişey mi söyliyceksin

R: yok efendim

- Söyle söyle hadi