+niye yanlış olsun, yada yanlış olsa nolur ki

- Tamam tamam sakin elinden çay içiyorum işte senin yaptırdığın kupayla daha iyi değil mi

+ haklısın

- Çok teşekkür ederim ama hadi hızlıca yapalım kahvaltıyı da işe geç kalıcaz.

Kahvaltımızı yaparken nalan’la çok boş konularda konuşuyoduk belki ama hayatımda hiç bu kadar neşeli, hiç bukadar güzel sohbet etmemiş gibiydim. Kahvaltımızı yaptıktan sonra sofrayı birlikte topladık. Ben yine kupaya çay doldurdum.

- Hadi hazırlan da çıkalım

+ tamam bişey yapmıcam zaten az saçımı düzeltip makyaj falan üzerimi de değişeyim çıkalım

-tamam hadi bakalım ben salondayım

+bişey isteyebilirmiyim

- iste bakalım

+ kıyafetimi sen seçermisin bugün

Nagihan benim kıyafetimi seçerken, geceyi kendisiyle geçirdiğimin kanıtı olmasını istiyodu acaba nalan da mı aynı sebeple istemişti?

-tamam ama güzelliğini gölgelemesin zevksizliğim

+sen çok güzel giyiniyosun bakalım kadın kıyafetinden de anlarmısın ki anlarsın biliyorum baktığın kadınların hepsi çok güzel giyiniyolar.

Yatak odasına geçtik. Nalan gardroba yönelip kapağını açtı

-ben bakmıyım direk gardrobuna ayıp olmasın sana sen seçenekleri göster ben seçeyim

+yaa gel bundan mı utanıyosun

Nalan bunu söylerken imalı bi ses tonu takınmıştı. Ulan kız haklı be. Her haltı yediğimi zaten herkes biliyodu ki yediğim haltları anlatmak ayrı zevkti zaten benim için. Ama nalan sözkonusu ya nalan sözkonusu olunca liseyi yeni bitirmiş, üniversiteye başladığım halim canlanıyodu tekrar. Efendi, bi kızla konuşmaya çekinen. Çoğu şeyden çekinen ayıp etmekten korkan bi adam. Ulan hepimiz böyle değilmiydik zaten çok çabuk değişiyo herşey.

- Hadi öyle olsun

Elbiselere göz gezdirmeye başladım. Arada bi gözüme çarpanı çıkarıp şöyle bi bakıp nalanın üstünde hayal ediyodum. Hepsinin içinde nalan olunca bütün elbiseler güzeldi. Kadın gibi elbise bakıyodum sanki uzun uzun…

Sonra nalan’ın üzerinde görmekten muhteşem zevk aldığım o elbisesini farkettim arada. Çıkardım.

-bunu giy o zaman