en baştan hikayemi anlatıyorum

binler gittiğim şehir türkiyenin en güzel turistlik şehirlerinden biri, çalışacağımız otel 5 yıldızlı bi oteldi ama öyle aman aman bi otel değildi. badim beni otogardan aldı otele gittik. işte personel müdürü denen gibik bi adamla görüştüm, iyi iyi tipin düzgünmüş seni karşılamaya falan veririz dedi ağzı sulanarak. ardından lojmana geçtik. ama sadece adı lojman amk köpek bağlasan anana söver. ilk 2 gün şehri gezdik badimle çok şehir gezmişliğim var ama buraya ilk defa gelmiştim. 2 günün ardından işe başladık. bana almanca rusça ingilizce işte lazım olan dillerde hoşgeldiniz bugün nasılsınız demeyi öğrettiler dıbına koyim. rusun biri iyiyim sen nasılsın dese yannan gibi kalıcam. yaptığım iş ise otelin lobisinin önünde dikilip gelen potansiyel müşterin hangi ırktan olduğunu az çok kestirip o dilde hoşgeldiniz dıbına koduklarım demek. hani askerde parlak çocuklara sancak nöbeti tuttururlarya aynısı lan, burda sadece para alıyosun o kadar. ilk başlarda eyvallah desemde bi süre sonra koymaya başladı lan anlatılmaz yaşanır moruk. ama güzel çalışıyodum personel müdürüyle falan aramda iyiydi. bizim badi sürekli turist hatunlara yazıldığı için onu sevmezdi ama beni severdi. oranın efendi çocuğuydum ama içimde ne fırtınalar kopuyodu, off bune gibilir moruk, şunu tekmek tokat giberim amcaoğlu, bunun amında pişpirik oynarım hacı dayı cümleleri içimde patlıyodu sürekli. dışardan efendi çocuktum ben.