Telefon uzun uzun çalıyodu artık bi alo sesinin kulağımdan kalbime ulaşıp hayat vermesini o kadar istiyodum ki. ilk aramamda açmadı ikinci sefer arama tuşuna bastım gittikçe kalp atışlarım hızlanıyodu. Bu kadar telaş yapmayalı bi hayli uzun zaman olmuş olacak ki bu halimin şaşkınlığını da üzerimden atamıyodum. Ulan sen o kadar cool takıl sonra bi kızın kapsıında mal gibi ol adaletini gibiyim dünya.

ikinci aramamın üçüncü çalışında uyku kırığı sesiyle bi “alo” sesi gelmişti. O an hani en telaşlı anınızda üzerinizde ani bi rahatlama çöker de bütün vücudunuz patates çuvalı gibi olur ya aynen öyleydim.

B – alo nalan iyi misin

N + uyumuşum ya

- Sen de ne derin uyuyomuşun horluyomuydun bide telefonu zili duymadın

+ yaa dalga geçme hastayım ondan

- Kapıdayım iyiysen gidiyorum

+ aa gerçekten mi

- Evet nalan gecenin köründe kapındayım diye yalan söylemek için aradım seni

+ ya tamam kızma beklesene

-Tamam

Kapı otomatiğine basılmıştı. iyide amk ben bu kızın kaçıncı katta oturduğunu bilmiyorum ki asansöre de binmeden yukarıya doğru merdivenlerden çıkmaya başlamıştım. O stresli zamanın kalp çarpıntısına bi de sigaradan bunalmış ciğerlerimin merdivenelre karşı savaşı da eklendi. Her katta durup sağa sola bakıp tekrar devam ediyodum. O an aklıma neden sigara yakmadığım gibi bi soru geldi. Cebimden paketi çıkardım, katta durduğum anda yaktım. Ulan bi sigara bu kadar mı tatlı gelir insana. içime çektiğim duman ciğerlerimde dolaştıkça bütün o stresi alıp zütürüyodu. Sigaramı içe içe artık yavaş adımlarla merdivenleri çıkıyodum. Bi kapının yarım olduğunu farkettim ama tereddütle yokladım. Evet nalan kapının arkasındaydı. Uykudan yeni uyanmış saçı başı dağılmış ama yine de çok güzel lan. Bi kadın uykudan uyandığında hala güzelse gerçekten güzeldir. Nalan hep güzel…