-
801.
+11" sokaktan geçerken yusuf'un yüzünün nuru o civarda bulunan köşklerin, evlerin pencerelerinden, kafeslerinden içeriye vurur düşerdi.
köşklerde bulunanlar: belli ki yuzuf gezmeye çıktı, şimdi buradan geçiyor derlerdi.
köşede bucakta oturanlar da duvarlarda ışıklar, parıltılar görünce, yusuf'un oradan geçtiğini anlarlardı.
yusuf'un geçtiği sokağa penceresi bulunan ev onun oradan geçişinden şereflenir, nurlanırdı.
(ey kardeş!) aklını başına al da evinin penceresini yusuf'un geçtiği sokağa aç; ve pencerenin önüne oturup onu seyret!
aşık olmak demek, nur gelen tarafa pencere açmaktır. çünkü gönül, gerçek dostun yüzü ile aydınlanır, nurlanır"
(mesnevi-mevlana)
" güzelim kim olduğunu, ne vakit unuttuk, ya güzelliğin neliğini ne zaman?.." (iskender pala)
başlık yok! burası bom boş!