1. 1.
    -1
    tekrar barışabilirim binler olayı hızlıca anlatıyorum bana yardım edin hemen.

    ben pelinle 2 yıldır çıkıyorum. onu çok seviyorum. daha geçen ay ilk defa dudaktan dudağa öpüştük. ama başımıza ne geldiyse geçen hafta pelinin doğum gününde geldi.

    benim hatunun maddi durumu çok iyi değil. babasının bir fotoğrafçı dükkanı var o da öyle çok işlemiyor annesi zaten çalışmıyor. hatunun samsung corby gibi bir telefonu vardı çok eskimiş artık düzgün çalışmıyordu. akıllı telefon istiyordu babasından. babası denen gavatta almıyordu. lan 1 tane kızın var alsana işte kız okuyor alacak gücü yok. insan ne yapar ne eder o telefonu alır ya. babası almayınca iş bana düştü amk. pelin o kadar terbiyeli edepli bir kız ki telefonundaki sorundan bana bahsetmezdi bile ben ona yeni telefon alırım diye. bende mevzuyu annesinden tesadüfen öğrendim.

    bizimkilerde emekli durumları o kadar iyi değil ama yine pelingilden iyi. 7 aydır dişimden tırnağımdan arttırıyorum peline akıllı telefon almak için iyisini almak istedim param samsung s4'e yetti onu aldım. kılıfını hafıza kartını bile aldım. doğum günüm 12:00'de başlar sen biraz erken gel dedi bana 11:30'da gittim bişeylere yardım falan ederim dedim. saat 12 oldu hiçbir şeye de yardım edemedim ne gelen var ne giden var. 12:10 da pelinin kankası gülşen var o geldi. 5 dakika sonra da apartmandan iki kız daha geldi. biz toplam 5 kişi olduk ama pelinin çok geniş bir çevresi var ben en az 20 30 kişi bekliyordum. heralde çok kişi çağırmak istememiş canım benim ya sade ve özel olsun istemiş. pastalarımızı yedikten sonra hediyemi taktim ettim boynuma sarıldı ağladı bende ağladım çok mutlu oldu çok mahcup oldum sana aşkım dedi. bende lafı bile olmaz dedim. pelin normalde 11de uyurdu ama o gün gece yarısına kadar konuştuk çok güzeldi.

    aradan 2 gün geçti peline 6 saattir ulaşamıyorum 2 yıldır hiç böyle olmamıştı ne mesaj ne çağrı ne face hiçbirisinden ulaşamıyorum telefonu kapalı. arkadaşlarını arıyorum bilmiyoruz diyorlar. en son çare annesini aradım şimdi annesi ile aramızda geçen diyaloğu aynen yazıyorum.

    b:ben a:annesi

    b: kevser abla peline ulaşamıyorum telefonunda mı bir sorun var?
    a: telefonunda sorun yok canım. dün temizlik yaptırdım çok yoruldu evde uyuyakalmıştır.
    b: siz eve yakın bir yerde misiniz?
    a: eve uzağım canım merak etme 1-2 saate uyanır o.
    b: önceden de temizlik yapardı hiç böyle yorulmazdı da merak ettim çok teşekkür ederim yinede.

    gerçekten 2 saat bekledim aradım yine ulaşılmıyor artık canıma tak etti evlerine gidip onu uyandırmaya karar verdim. evleri 8 katlı bir apartmanın en son katında. çatısı filan akıyor diye arada kevser abla bana şikayet ederdi. son kata çıktım kapıyı çalıyorum çıt bile çıkmıyor. artık kapıyı yumruk tekmeyle çalmaya başladım yine çıt çıkmıyor. normalde böyle şeyler yapmam ama pelingilin yedek anahtarlarının yerini biliyordum. dama çıkarken merdivenin üstünde 5 6 tane saksı var onlardan birinin altına koyuyorlardı. son şans onu denemek istedim. baktım anahtar gerçekten de ordaydı. gittim hemen kapıyı açıyorum ama varya kendimi hırsız gibi hissediyorum. elim zangır zangır titriyor. kapıyı açtım daha ayakkabılarımı çıkarmadan heyecanla içeriye daldım. hemen odasına koştum odanın kapısı kapalıydı. o anki piskolojiyle kapıyı kilitli sanıp kapıyı tekmeyle açtım halbuki kapı kilitli değilmiş amk. kapı duvara çarptı kapının camı az daha kırılıyordu ucuz yırttım. peline bir baktım uyanık. kıpkırmızı nefes nefese olmuş ve tir tir titriyor. hemen aramızda geçen diyaloğu aktarıyorum

    b:ben o:o

    b: canım iyi misin korkuttum sanırım?
    o: yine annemin dostlarından birisi geldi sandım çok korktum alper (gerçek adım değil burda kullanıcam)
    b: annenin dostları mı? (burada gözlerim fal taşı gibi açık slow motion konuşuyorum. ağzım da açık kaldı)
    o: annem paramız yetmiyor diyerek başka erkeklerle birlikte oluyor. (burayı hıçkıra hıçkıra anlatıyor)
    b: nasıl yani? (burada sesim neredeyse çıkmadı)

    bu o gün son sözüm oldu dizlerimin bağı çözüldü yere oturdum kaldım donuk donuk bakıyorum yere. konuşamıyorum hayretimden ölecek seviyeye geldim. pelin hıçkırıklara boğuldu ağlaması boğazında düğümleniyor nefes bile alamıyordu. bitanemin haline çok üzüldüm. kendime gelip şoku üzerimden atlattığımda hemen ona sarıldım birlikte ağladık. aradan yarım saat geçtikten sonra ikimizde sakinleşmiştik. olayın şokundan ayakkabılarımı çıkarmayı unutmuşum ayakkabılarımı çıkarıp ayakkabılığa koyup pelinin yanına tekrar hemen geldim. tam pelinin oturduğu yatağa doğru son adımımı attım oturucam ayağımdan çırup diye bir ses geldi. neye bastım ki acaba ayağımı kaldırdım. yerde şekilsiz şeffaf bir naylon var. baş parmağım ve işaret parmağımın en ucuyla aldım bakıyorum hipo gibi birşey kokuyor. poşetin içinden akışkan kokulu salyalı bir sıvı yere doğru süzülerek akıyor. peline bakıp pelin bu ne demeye kalmadan omzumda bir el hissettim. arkamı döndüm 1.85 boylarında (ben 1.75'im) siyah baksırlı kaslı esmer 25 yaşlarında bir erkek. bir an şoktan bayılacak gibi oldum ama kendime gelmek zorundaydım. burada çok tuhaf şeyler oluyordu anlamak zorundaydım.

    e: erkek b:ben

    e: yeterin yok mu lan senin sabahtan beridir senin yüzünden yarı çıplak salonda çekyatın arkasında betonun üstünde donuyorum. biz ilişkiye girerkende bam güm kapıyı çalıyorsun bizi rahatsız ediyorsun.
    b: ne ilişkisi (bunu peline bakarak söylüyorum)
    e: lan ne hıyar herif çıktın anlasana seninkini gibiyordum işte. (bu sırada pelin kafasını iyice öne eğiyor)
    b: inanmıyorum (yine sesim çok kısık ve donuk bakışlarla bu kelimeyi söylüyorum)
    e:dur sana inandırıyim şimdi. sence hangi kız sütyen ve kilotsuz üstüne kıyafet giyer!!!

    dedi ve pelinin tişötrünü bir hamlede çıkardı. pelinin göğüsleri aynı anda önce yukarıya doğru hopladılar daha sonra göğüslerinin gitme menzili bitince aynı hızla aşağıya doğru ilerlediler ve göğüsleri bedenine çarpınca 3 kere dalgalandı. bunların hepsi çok simetrik bir şekilde oldu. beyaz teninin üstünde pespembe meme uçları vardı. normalde bir ferrede görsem çok tahrik olabilirdim ama o an içimden intihar etmek bile geçti. herif yine birden hızlı bir el hareketiyle pelinin eşofmanını sıyırdı pelin onu durdurmak istedi ama anca eşofman dizlerinin üstündeyken tutabildi. pelinin pespembe kukusunu görebiliyordum. kukusunun dudakları yana doğru açılmıştı. böyle sanki nefes alır gibi bir daralıp bir açılıyordu. kukusunun etrafında da salyamsı şeyler vardı. bu görüntüyü iki saniye gördüm midem alt üst oldu. şimdi sakın bana gavat mısın sevdiğin kızın bu hallerini anlatıyorsun falan demeyin sizden başka kimim var ki benim beyler :(. ben şok olmuş bir şekilde peline bakarken herif ağzımın üstüne bir patlattı ki neye uğradığımı şaşırdım. gibtirgit hıyar herif rahat rahat işimi göreyim. bende kapıyı çalan babasıdır diye panik yaptım dedi. beni döve döve kapıya kadar geçirdi sonra kapının önüne attı. burnum ve ağzım kanamış asansörün aynasında baktım kendime. ama kalbimin sızısından hiç birşey hissetmiyorum. dışarıda gördüğüm ilk kanepenin üstüne oyurdum ağlayarak uyuyakalmışım oracıkta. suratımda kanlar kurumuş şekilde yaşlı bir dedemizin dürtmesiyle kendime geldim.

    ayrıntıları geçip önemli yeri anlatıyorum. o günden sonra pelini aradım konuşmamız lazım diye ben senin yüzüne bundan sonra nasıl bakarım dedi. arkadaşlarıma durumu anlattım onlarda sen kızın rahatını bozmuşsun çok ayıp insan o andayken rahatsız eder mi kız haklı senle konuşmamakta falan dediler. siz ne düşünüyorsunuz beyler gerçekten ben rahatsız ettim diye mi konuşmak istemiyordur benimle? ben o gördüğüm çocuğun kevser ablanın dostu olduğunu ama pelinin annesinin pisliğini örtmek için böyle birşey yapıp kendini feda ettiğini ve beni bile kaybetmeyi göze aldığını düşünüyorum. beyler ne yapmalıyım lütfen bana yardım edinnnnn :(
    ···
   tümünü göster