+1
yaklaşık 10 yıl oluyo o zaman bi heves ettik arkadaşlarla kalktık murat barajına balığa geldik.4 kişiydik ve hiçbirimiz 12 yaşından büyük değiliz. balıktan falanda anladığımız yok ha öyle misinayı atıyoz bekliyoz bi gib geldiğide yok zaten maksat eğlence olsun. neyse 2 saat falan geçti bu muallakler hemen yok üşüyom yok çok ıssız korkuyom mızmızlanıyolar.ama benim gitmeye niyetim yok ne kadar ikna etmeye çalıştılarsa takmadım istemiyosanız siz gidin benim evim uzak değil akşam üstü dönecem dedim. böyle iyi arkadaşlar olur asla aralarından birisini tek bırakmaz gerekirse akşama kadar gönülsüz olsada yanında durur hani hah işte bu huur çocuklarında zerre kadar bu olaydan yok hemen tamam hadi kolay gelsin dediler basıp gittiler iki dakikada.aq bende hırs yaptım iyice bi balık tutayım da yarın göstereyim bin kuruları züt olsun diye.ama atıyom misinayı gelmiyo bişey tabi iyice uyuz oldum.en son bi çekeyimde iyice uzağa atarım derken aq misinası biyere takıldı.lan barajdada öyle çok girinti çıkıntı yok nereye takıldı bilmiyom ama tüm cücümle çekmeye başladım. çekip çekip bırakıyorum yerinden çıksın diye tam bu sırada dengemi kaybettim güm diye suya düştüm. tabi ben çocuk aklımla su e fazla benim boyumdadır sanıyorum ama öyle olmadığını düşünce anladım.o anda yüzme de bilmediğim aklıma gelince çok kötü bi korku sardı heryerimi belki sakin olsam su üstünde kalabilecekken deli gibi çırpınıp çığlık atmaya başladım. suya her batıp çıkışımda öleceğimi daha iyi anlıyorum o kadar büyük bi korku ki hala düşününce tüylerim ürperiyo boğularak ölmenin ne olduğunu kıyısından dönmeyen bilemez. artık tam kendimi bırakmışken bi ses işittim sopayı tut çocuk sopayı diye bağırıyor birisi. idrak edemedim o anda öleceğime iyice inanmışım zaten o ara sopayı tutan kişi iyice eğildi kendide bi ara düşecek gibi oldu ama dengesini zar zor sağladı sonra sopayı tam önüme doğru sabitledibe utsana hemşerim diye haykırdı.son kalan gücümle kafamı kaldırdım derin bi nefes aldım tuttum sopayı,o kadar su yutup çırpındıktan sonra ölü gibi çıktım kıyıya. kendime gelmem 2 3 dakika sürdü çocuğun iyimisin hemşerim sözüyle irkildim. beni kurtaran en fazla benden 2 yaş büyük bi çocuktu işin garibi mavi gözleri vardı.ben zar zor ölüyodum az daha dedim.o da he ölüyordun yav ben koyunları otlatıyordum senin senini duydum koştum geldim hemen verilmiş sadakan varmış hele söyle sen neden yüzme bilmeden yüzüyorsun burda dedi. bende ne yüzmesi düştüm ben hem sen biliyomusun yüzmeyi dedim. güldü yok dedi o an beni kurtarmaya çalışırken kendininde boğulma ihtimali olduğunu göz ardı etmiş olması beni dehşete düşürdü. kalktık ayağa üstüm başım sırılsıklam tabi konuşarak yürümeye başladık çocuğu arada süzüyorum üstü başı dökülüyo fakir olduğu belli zaten çoban olduğundan da anlarsınız. neyse aramızdaki diyaloglara fazla değinmeyeceğim baya uzun konuştuk hadi akşam oldu ben gidiyorum sende git adım mehmet benim dedi. bende adımı söyledim ayrılırken uğra arada bi yanıma ama dikkat et bi dahakine sakın boğulma haa dedi güldü ve arkasını döndü gitti. tabi boğulma şokunun üstüne akşam babama olayı anlatınca nasıl benden habersiz oraya gidersin lan nasıl benden habersiz boğulursun diye bide dayak yedim ki 10 kez boğularak gebersem o kadar acı çekmem. herneyse ertes gün babamla o barajdan sorumlu adamlardan biri bi odada konuşuyo. babam diyo adama bi önlem alınsın yav az daha gidiyodu çocuk vs bi saat nasihat çekti herife. babam lafını bitirince adam sonunda konuşmaya fırsat bulduğu için rahatladı ilk derin bi nefes aldı sonra yıllardır aklımdan çıkmayan o cümleyi kurdu. vallahi haklısınız hocam milleti e kadar uyarsakta fayda etmiyor, inanırmısınız daha geçen ay orada bizim buralarda bi çoban çocuk aynı yerde boğuldu aha fotoğrafı burda yerel gazetede sizinkini allah korumuş gerçekten. kafamı kaldırınca bi baktım adamın einde mehmetin fotoğrafı var aynı mavi gözler aynı dalga geçer gibi gülümseme ve hatta aynı kıyafetler...