-
626.
+11 -2nalan sanki biraz daha açılmıştı. gözlerinde bi parlaklık vardı artık. masadaki sohbetlere katılmaya başlamış artık o tatlı edasıyla, o güzel sesiyle beni mest etmeye başlamıştı. konuşurken sürekli olarak mimikleri jestlerini takip edip sadece onu dinliyodum.
artık mesai saatinin yaklaştığını farkedince hesabı istedik. şirkete fatura etmelerini söylediğimde masadaki çalışanların şaşkınlığı yüzlerinden okunuyodu. kendi harcamalarımda ne kadar hoyrat davranıyosam tam tersine şirket harcamalarında da o kadar titizdim. hatta çok defa duymuşluğum vardır remziden arkamdan pinti, cimri denildiğini.
masadan kalkıp arabalarımıza yöneldiğimizde nalan seslendi yine.
+ bildiğiniz doktor var mı sanırım ben yine kötüleşiyorum, arabamda ofiste kaldı
- neyin olduğuna bağlı tanıdık doktor bulmam
+ benim bildiğim var bitane ama gidebilirmiyiz biraz uzak
benim arabamla gelen diğer ikisi durumu kabullenip diğer arabalara yönelmişti bile. ulan şimdi o arabalarda ne dedikodu goygoyu dönecek merak da etmiyo değilim. ebru huursu da kesin surat yapar siz geziyosunuz biz çalışıyoruz gibilerden.
arabaya bindik. derin bi sessizlik vardı. öyle ki ikimizinde ne diyeceğini bilmeden, kimin önce konuşacapını, kimin teslim olacağı, kimin mağlup kimin galip olacağı maç sonucu bekler gibi. hani beşiktaş maçlarını hatırlayın o son dakika gollerindeki sessizliği. taraftarın coşkusunu gazlamasını ama takımın hiçbişey yapamayışının o burukluğunu aynı anda yaşıyoduk içimizde. e küfürleri de içimizden ediyoduk muhtemelen. arabadaki sessizliği tek bozan müzikti...
https://www.youtube.com/watch?v=LWJVkSIcPBM
başlık yok! burası bom boş!