-
351.
+10 -2kapının tıkırtısıyla başımı okduuğum kitaptan kaldırmadan kim olduğunu tahmin etmeye çalıştım. remzinin " bi arzunun yoksa çıkabilir miyim" cümlesi dağıttı odamın sessizliğini. saate baktım 19.00 a geliyodu. başımı yavaşça öne eğerek isteğine onay verdim. hiç istifimi bozmadan devam ettim kaldığım sayfaya. okuyacağım kısmı bitirdikten sonra kitabımı sağ tarafımda masama bitişik ceviz komodinin ikinci çekmecesindeki mavi dosyaların altına koydum. odadaki en güvenli yerlerden birisi burasıydı. kitap için bu kadar çaba göstermemin sebebi şu hayatta paylaşmayı sevmediğim bikaç şeylerden biridir bu. mutlaka kitabı görenler bitirince bende okuyayım ehe diyolardı. o kitapla ben hayal kurmuşum amk. sanane benim hayallerimden.
neyse çekmeceyi kapatıp kilidini çevirdim. çekmecenin anahtarını kapının hemen yanında duran elbise dolabının alt çekmecesinde duran rugan ayakkabının içine savurdum.
masanın üzerinde duran laptopun kapağına vurdum sertçe. kapanırken cıırrrrttt diye bi ses geldi ama önemsemedim nedense. tekrar açıp bakma gereği duymadım bile. bu ankara gittikçe boşvermiş bi insan yamaya başlamıştı beni. ne ankarası be olum hayat derdi şimdi mustafa başkan olsa. ceketimi giydim. ışıkları söndürmeden kapıyı çarpıp çıktım. bakalım remzi puştu sabah odayı temizlemeye girip ışıkları kapatacakmıydı. ofiste tek kalan bendim. ayda bikaç defa mesaiye kalındığı olmutşru ara sıra. ya benim kaprislerim yada ebru huursunun iş telaşından olurdu bu mesaiye kalmalar. evet evet kabul ediyorum bu şekilde egomu tatmin etmişliğim vardır. ama kabul edin deveye diken insana giben...
başlık yok! burası bom boş!