0
makbule teyze yorgan yatak yastıkta birşey bulamadığını söyledi mertte odada dikkat çeken birşey olmadığını söyledi bizde hakanla birşey bulamamıştık derken hakan birde bavula bakalım dedi. bende bavul boş birşey çıkacağını zannetmiyorum kardeşim dedim. hakan ne olcak olum dedi bavulu açtık. hiçbirşey yoktu tahmin ettiğimiz gibi ki yan gözü açtığımızda naylon poşet gibi birşey içinde eski püskü bir kağıt(saman renginde ama saman kağıt değil biraz daha koyu rengi) bir kağıt vardı beşgen şeklinde katlanmıştı makbule teyze hemen aldı ve kimse ellemesin dedi. tekrardan çıktık yola. arabada sigara içebilir miyim demeye kalmadan bayağı dalgın olan makbule teyze herkese sigara uzattı. sigaralarımızı içtik o ara köy yoluna saptık. hocanın evinin önüne gittiğimizde hocayı telaşlı bir şekilde gördük sanki biriyle konuşuyor gibiydi fakat kendi kendine konuşuyodu. geldiğimizde makbule kızım orthron geçin içeri çocuklar siz dışarıda kalın dedi mert ve hakana. içeri girdik bizi yine sağ odaya aldı fakat bu sefer kendisi girişe göre solda kalan odaya gitti. ilk kez o odaya girdi bize siz bekleyin burda dedi. 5 dakika sonra geldi yanımıza. elinde daha önce hiç görmediğim bir kitap vardı. makbule teyze bulduğumuz naylon poşeti(naylon poşet dediğim kağıttan biraz daha büyük koca poşet değil) verdi hocaya hoca içini açtı. 3 tane ayna koydu mum yaktı önlerine ve bir tencerenin içine su koydu getirdi. arapça birşeyler okumaya başladı mumları yaktı naylon poşetin içindeki kağıdı çıkardı ve naylon poşetide yaktı suyun üstünde. mumlarda dalgalanmalar oldu. hoca daha şiddetli bir şekilde arapça(öyle gibiydi tam bilmediğim için arapça diyorum) konuşmaya devam etti 1 ayna çatladı ve önündeki mum söndü. yine arapça konuşmaya devam etti ve mumun birisi söndü o aynada çatladı. daha sonra ellerini suya sok oğlum dedi makbule sende tut çocuğu ve oğlum dayan bu son çaremiz dedi ve bir kağıda arapça birşeyler yazdı. yeniden başladı konuşmaya dua etmeye artık her ne yapıyorsa son mum söndü ayna çatladı ve benim olmadık şekilde midem bulanmaya başladı. o ara suyun içine kustum. kendim de şaşkınlık ve korku içinde kustuğumda çıkan kıl gibi değişik siyah şeye bakıyordum. hoca hele şükür yarabbi dedi. çocuğu dinlendirelim bugun burda kalın yarın devam edicez dedi. makbule teyze beni yatırmadan hakan ve merti içeri çağırdı divana yatırdılar beni. kalktığımda 4 saat geçmişti hava kararmıştı hoca çay demlemiş makbule teyze elinden geldiğince birşeyler hazırlamıştı mert ve hakan başımda duruyorlardı. kalkınca
hakan: iyi uyudun ha kardeşim nasılsın iyi misin?
ben:iyiyim kardeşim biraz acıktım sadece.
mert:kanka seni hüseyin aradı nerdeymişsin niye derslere gelmiyomuşsun.
ben:söylemeseydin kanka durumu 1 hafta falan gelmicek deseydin.
mert: orthron ben hakan küçük bi tatil yapalım dedik(hüseyinle de muhabbetleri vardır az buçuk)neredesiniz diye sorunca sonra arar seni orthron hatunlar geliyo diyip kapattım.
ben:iyi sıyırmışın kanka sağolasın.(mertten beklemezdim)
oturduk hoca ve makbule teyzenin hazırladıklarını yedik.
hoca:nasılsın evladım iyi misin şimdi? dedi.
ben: iyiyim hocam allah sizden razı olsun.
hoca:daha bitmedi evladım sadece başlangıcı yaptık. gel şimdi içeriki odaya dedi.
odaya girdik hoca yine gözüme baktı bir dakika boyunca sonra bir tane tokat attı yine bana.
ben:hocam ne yapıyosunuz iyi misiniz?
hoca:şükür hele şükür artık tepki veriyorsun.
içeri gittik hakan yine kızarıklığı görünce bu sefer fıttırdı
hakan: hoca bu çocuk 2 dir yanağı kızarık kızarık çıkıyo ne yapıyosunuz birşeyde söylemiyosunuz ne yaptınızı sanıyonuz?
hoca: evladım şu kadar söyleyeyim önceki tokat attığımda(o 1 dakikalık baktığında yine bişiler fısıldıyodu kendi kendine) tepki vermemişti bu sefer verdi şükür allah ın izniyle halledicez bu işi.
hakan:inşallah hoca ne yaptığını biliyosundur.
hoca cevap vermedi ama hafif bir tebessüm oluşmuştu. televizyon falan da yoktu vakitte geçmiyodu oturduk muhabbet falan kapıya sigara içmeye çıkıyoruz içeride içirtmiyo hoca. saat 11 buçuk 12 olmadan yine uyucaz. ben hakan divanda mert ve halası yer yatağında hoca ise sağdaki odada yatıyordu. sabah horozların ötüş sesi ile uyandık. güneş yeni doğmuştu. ben hareketlenince hakanda uyandı kalk kanka kapıya sigara yakalım dedim.
Tümünü Göster