5.BÖLÜM
Bu sefer sahnede bir bayan sesi olması farklı idi. Tarık sanki dışlanmış gibi olmuştu dışlanma değilde müşteriler Tarık'ın sesine hep alışkın olduğu için farklı ses hoş gelmişti kulaklarına ve bu Tarık'da bu duruma çok bozulmuştu. O gün Esra söylemeye başlayınca daha bir yürekten vuruyordum tellere gerçekten aşık olmuş gibi hoşlanmış gibi hissetmiştim. Fakat arkadaş kalmak gerekli, tanımak gerekli idi. 00:50 gibi çıktık Esra evlere dağılmayalım sahilde takılalım dedim. Çok iyi olur dedi.
Tarık'da peşimizden gelip duruyor lan noluyor dedim kendi kendime. Esra bir dakika diyerek Tarık'a döndüm. Lan neyi bekliyon sen git ben gelicem dedim. Kanka anahtarım yok dedi lan naptın anahtara dedim. Bilmiyorum kapıyı kitledim çıktım düşürdüm galiba dedi. Ben arkada unuttu sandığım için tepkili davranmıştım. Tamam al benim anahtarı deyip anahtarı verdikten sonra onu yolladım. Esra ile dondurma satan bir dükkan vardı. Ordan dondurma aldık. Yedikten sonra hesaplarımızı ödeyip sahile indik. Açılmaması gereken bir konu açtım eski sevgililerinden bahsetsene dedim. Hayatında zaten 2 kişi olmuş ve eski sevgililerinden bahsetsene dememin sebebi de belki eski sevgilileri gibi olursam etkilenir diye düşünmemdi. Gerçekten aptalca bir düşünce kimse olmak değilde kendim olacaktım. Öyle yaptım ama o zaman sormam hata oldu. Anlattı ayrıntılarına kadar. Sen anlat dedi benim hayatım ciddi düşündüğüm olmadı dedim. Gerçekten beni seven birini bulursam direk evlenirim ya dedim. inşallah nasip kısmet dedi. Bankta yan yana oturuyorsunuz ve sevgiliniz değil ama sarılmayı çok istiyorsunuz. Aynen öyle oldum keşke omzuna yatabilsem, sarılabilsem diyorum kendi kendime ama olması o gün için 0 olan bir şeydi.
Saat 02:30 gibi önce onu evine bıraktım, sonra da kendim eve gittim. Tarık bilgisayar başında uyuklayakaldığı için kapıyı duyması da geç oldu. Ama en sonunda açtı eve girdim. Ve doğru yatağıma uzanıp Esra'ya mesaj attım.
Bugün olan her şey için teşekkürler iyi ki tanışmışız
* dedim ve 10-12 dk sonra o da mesaj attı. Her ne kadar bugün olan iş konusunda sana önyargılı davranıp kızsamda hayatımda aldığım en güzel sürpriz oldu her şey için teşekkürler sende iyi ki varsın demişti. Sürpriz işe yaramıştı gerçekten. Ve o gün o mesajın verdiği mutluluk ile ben yatıyorum yarın kahvaltı yapalım beraber saat 10'da şurada ol iyi geceler
* dedim o da peki sanada iyi geceler
* dedi ve ben yattım uyudum.
Sabah 10'da kalktım Tarık'a uyandırmamak adına bir not yazdım. Ben Esra ile kahvaltı yapıcam beni merak etme anahtardan bir tane bastır. işin bitince seni ararım ama sen sakın arama dedim ve laptobunun üstüne yapıştırdım. Annemgile de bu mevzuyu anlattım saat 10'dan sonra benim işim var ulaşamayabilirsiniz telaş etmeyin dedim. Annem illa sorgulayacak ne işi dedi. Ya anne arkadaşımla buluşacam belki gelinin olur ilerde dedim. Annem essah mı dedi. Essah dedim bende ve hadi görüşürüz sonra deyip teli kapadım. Duşumu aldım saç-baş yaptım parfüm sıktım ve buluşacağımız yere tam 10:45'te gittim.
Saat 10:10 geçe Esra geldi ve biraz mizahi bir şekilde 10 dakika bekletildim dedim. O da mizahi bir şekilde bekleyiver nolcak dedi. Beklerim ya ne dedim dedim tebessüm ederek. Kahvaltıyı nerede yapacağız dedi. Sen seçeceksin orda yapacağız dedi. Bir kahvaltı salonuna gittik ve simit, peynir,çay kombinasyonu yaptık. Pazar günü mesaimiz 19:30'da başlıyordu. O yüzden Esra lunaparka gidelim mi dedim. Beraber lunapark için metroya bindik. Aman Allah'ım o nasıl kalabalıktır! Esra'ya bölgenin serseri tiplerinden zarar gelmesin diye 15-16 yaşlarındaki çocuğa kardeşim ablana yer verir misin dedim. Anlayışlı olduğundan kalkıp yer verdi ve durağa geldik. Inip lunaparka gittik.
Ranger'a binelim mi dedim. Korkarım ben dedi. Ya bir şey olmaz dedim. Aslında burda hata yaptım. Yükseklikten korkusu olan birine ranger demek değilde dönme dolap demek daha mantıklı olur. Çünkü rangerda elinizi tutma ihtimali yok. Kemerler bağlıyor. Neyse aklıma rangerden sonra geldi. içimden hay aklıma diye sövdüm. Rangerden sonra dönme dolap için bir türlü ikna edemedim. O gün güzel bir vakit geçirdik 60-70'e yakın paramı lunaparkta harcadım. Yani totalde aşağı yukarı 120₺ harcadık.
Akşam 16 gibi evlere dağıldık 19:30'da Cafe'de görüşmek üzere deyip. Tarık anahtarı bastırıp gelmiş laptobunun başında idi. Lan oğlum sağlına zarar yeter dedim. Saat 17'ye kadar bilgisayarımda takıldım ve sonrasında cafenin yolunu tuttuk. Erkenden gidelim 2 saat falan orda takılırız içeriz sonra çıkarız sahneye diye. O gün en mutlu olduğum günlerden biri idi. Cafe sahibi bizi Grup MET yazmıştı (Murat Esra Tarık). Amatör müzik keyfi için Cafe ... Grup MET yazıyordu. Gizlice çekildiğimiz görüntülerdende arkaplan vardı ve içerde bize özel sahne yeri yapılmış elektronik aletler gelmişti. O gün en mutlu olduğum günlerden birisi olmuştu ve Esra daha bunu görmemiş tepkisini de çok merak ediyordum.
beyler okuyonuz mu biri ses versin o kadar yazıyoruz amk