1. 1.
    -1
    Hep kadınlara kızdık, onlardan soğuduk, hesapçılar, kitapçılar, menfaatçiler , duygusuzlar…

    Biz kadınlardan soğuduk, güvenimiz kalmadı, saygımız kalmadı tüh dedik

    Peki hiç onların açısından baktık mı olaya. Hele ki bir Türk kadını açısından.

    Şimdi ki gençlik her şeyi basit sanıyor.

    Oysa kolay gelmedi bu ülke bu hallere. Türk filmleri eski ve komik geliyor bazen ama aslında döneminin gerçeklerini yansıtmaktan başka bir şey yapmaz filmler.

    Dul kadınların çektiklerini konu alan filmler. Mahalledeki dul kadına sarkan erkekleri bir kenara koyalım. diğer kadınlar dahi dar ederler mahalleyi. Şimdilerde makara yapmak için söylediğimiz “Emraaahkoş ananı gibiyolar” önermesi aslında korkunç bir gerçektir.

    Dul kadın korkar. Dulu bırakalım da hani gelelim büyüme sürecinde erkeğin pipisi ve kukusuna..

    Büyüyen erkeğin pipisine ilişkin en büyük meselesi “ucundan accuk” olarak tabir edilen sünnet meselesidir.

    Sünnet; dinsel, kültürel, ahlaksal vs ne dersen de !

    Esasen “PiPiSEL” bir olgudur.

    Elinde kocaman bir asa , bir prensmişçesine pelerin, kafanda acaip bi şapka, süslenmiş bir araba “dürülürü dürülürü”, kocaman yatak.. herkes emrinde, hediyeler.

    O küçücük beyninde düşünür çocuklar.

    Bu kadar tantana ve kıyak ne içindir??

    PEYGAMBER SÜNNETi, din, iman sen ne dersen de.!!

    Küçük çocuk bir şey bilir. Olayın kaynağı pipidir.

    Pipisi olan kral olur ve bunu herkes görür.

    O kız çocuğu da bunu yaşar. Pipisi olmadığı için hiçbir zaman kendisine böyle bir şölen yapılmayacağını bilmenin mahsuniyeti, üzüntüsü belki de bir yandan hırsı oturur bir yerlere

    ince kırılgan sesiyle sorar annesine “ kızlar neden sünnet olmuyo anne?” annesine göre cevaplar değişir elbet.

    ya kestirip atar saçma bi cevap verir ya da ufak bi açıklama..

    Senin ki de ilerde olacak, onlar şimdi erkek oldu sende kadın olacaksın. Erkekler için sünnet törenleri görmüş ama kızalar için bişi görmemiş kiz çok masumca sorar . “ ne olacak “ der annesine. Kapana kısılan annenin verebileceği tek cevap vardır. “ Gelin olucaksın”

    işte o an kafasına kazınır kız çocuğunun. Erkek gibi anlı şanlı bir şeyler yaşamak istiyorsan evlenmelisin.

    Hatır hatır inceden kemirmeye başlar kadının beynini evlilik.

    bilinmeyen bilinç diyarlarında.



    Sonra adet olur kız çocuğu. “orasından” kan gelmektedir. Evet “orasından”

    Bizim garip ülkemizde adam gibi biri isim bile verilmemiştir oraya. Erkeğinki pipidir de kadının kinin bi adı yoktur.(Çocukların kendi aralarındaki isimden bahsediyorum.)

    Pipinin ne olduğunu bütün veletler bilir de kuku bilinmez. Vajina bilinmez. Erkek “pipim acıyo” derken kız “oram acıyo” der.

    Bu bile bizim ülkemizde kadını kimliksizleştirmenin ilk adımlarındır.

    "Orasından" kan gelmektedir. Korkar kızcağız. Hemen annesine koşar ve durumu izah eder. Anne yarım yamalak bir açıklama yaptıktan ve ped olayını öğrettikten sonra bu olayı ortalıkla konuşmaması gerektiğini söyler.

    Hayretler içindedir kız yine. Küçükken suç işlediğinde, yanlış bir şey yaptığında saklamaya çalışmıştır hep. Bunu da saklaması gerektiğine göre bu da suç. Ya da yanlış bir şeydir.

    --Allah kahretsin ne yanlış bir şeymiş bu kadın olmak—

    Sonra önünde garip iki çıkıntı belirir. Eskiden “canım” diyip saçını okşayan amcalar bile önündeki meme denen o çıkıntılara bakmaya ve hepsi az da olsa farklı davranmaya başlamıştır. – ki bu normal sürecini yaşayan kızlar için , birde daha 5-6 yaşlarındayken bile amcaların kucağında otururken sertlik hissedenler, orası amcalar tarafından ellenmeye çalışan şansız kızlarımız vardır—birde memeleri saklamak derdi çıkmıştır ortaya.

    Yaş 14-15 artık çekici bir vücuda sahip bir kadın var ama ortalık binlerle dolu. Sevecek olsa bir oğlanı oğlan köpek gibi davranıyor.

    Kuzenleri ya da abisigecenin körlerine kadar gezerken ona vaktinde eve gelmesi söyleniyor.

    Erkeklerin kıyafetine kimse karışmazken onun kıyafetlerine sürekli burnunu sokuyor birileri. Açık mı saçık mı diye..

    ilk aşk deneyimi yaşıyor kızımız muhtemelen sadece fırlama bin değil aynı zamanda da şerefsiz oğlanımızla.

    Belki bir arkadaşın doğum gününde, belki bir parkta, belki de boş sınıfta ilk defa memelerini elliyor bir erkek.

    içini garip bir mutluluk kaplıyor. Ona çok kötü olduğu söylenen ve yasaklanan şeyin ne kadar da güzel olduğunu düşünüyor. Lakin ertesi gün okula geldiğinde ya da belli bir zaman sonra bütün sınıfın “erkut’un” onun memelerini ellediğini bilemesi ve dalga geçmesi ile şok oluyor. Demek bunun için yasakmış diyor.

    Başka ilişkilere giriyor, erkek belki dövüyor belki sokaklarda yerlerde sürüyor ( sokaklarda hep gördüğüm manzaralar bunlar).

    Okulun motorları, kaşarları konuşuluyor. “Hilmi” denen fırlama bin okulun yarısını düdüklemiş belki ama Hilmi popüler bir çapkın olurken , Hilmi ve birkaç arkadaşına veren “hande” okulun bir numaralı kaşarı oluyor.

    Demek ki kaşar olma, motor olma gibi dertleri de varmış kadının.

    Yaş ilerliyor, üniversiteye gelmiş. Kımıl kımıl sevişmek istiyor artık. Bir adamı içinde hissetmek istiyor o da ama özellikle bu ülkede “bekaret” önemli. Kafasında kuruyor.

    Versem miiii, vermesem miii?

    Bu adam buna değere miiii, değmez miii?

    Başıma bir iş gelir miiiii? Gelmez mi???



    O sırada erkek, içine gireceği bir kaygan delik arıyor teknik ayrıntıları düşünmeden..

    huur damgası yeme, bekaretin sonradan züte girmesi gibi dertleri de bi yana koyarsak.

    Cinsel birleşme hamile kalma gibi bir riski her zaman taşıyor.

    20 yaşlarında bir kız için hamile kalmak kadar yıkıcı bir şey olamaz buna emin olun.

    Hadi diyelim hepsini göze alıyor ve gerçekten sevdiği diğer şerefsizler benzemeyen ona gerçekten değer veren “efe” ile bir şeyler yaşıyor. Her şey güzel çok mutlu ancak aradan 1-2 sene geçtimi efe ipneleşmeye başlıyor. Artık ona eskisi kadar ilgili ve sıcak değil. zütü başı oynamaya başlamış efenin, karı kıza takılıyor.

    Efe kızımızı aldatıyor, zaten sağda solda nazanınn, burcunun, edanın, gayenin, gamzenin de aldatıldığına tanık olmuş.

    Kendi kadınlığına kızgınlığı yetmiyormuş gibi, üstüne birde erkeklere güvensizlik tavan yapıyor. “ ne olur sanki sadece bana baksa , ben ona yetmiyor uyum , diğer kız benden güzel mi “ diyor..

    Aslında mesele ne yetmek meselesi ne de diğer kızın güzelliği meselesi ama o bunu bilmediği için içindeki kız çocuğu bir kere daha ağlıyor.

    Büyüyor, yıpranıyor.

    Kadın olduğu için hep suçlu..

    Tacize uğruyor.

    Dişi köpek kuyruk sallamazsa erkek köpek gelmez diyorlar

    Lanet olsun kadınlığa diyor en sonunda.

    Genlerinin ona verdiğini bi yana koyarsak. Gözlemsel olarak bakıyor.

    En rahat, en xx , en yyy kadın kim…

    Cevabı buluyor.

    EVLi KADIN…

    Daha kuzeni sünnet olurken annesine sorduğu o soru geliyor aklına yeniden..

    Ben ne zaman böyle olcam

    “Gelin olunca kızım”..

    Tüm lanetlere rağmen evlilik istiyor kadın.

    Kızıyoruz, soğuyoruz, hesapçılar, kitapçılar, menfattçiler , duygusuzlar diyoruz.

    DiYORUZ DAAAAAAAA



    Biraz da onların açısından bakalım, anlamaya çalışalım ve her şeye rağmen



    Onları ÇOK SEVELiM.
    ···
   tümünü göster