kobe bryant

Bir lider düşünün; inandığı renkleri, inandığı insanları bol sıfırlı kontratlar uğruna satmayan, kariyerine Lakers’ta başlayıp, Lakers’ta biterecek olan…
Bir lider düşünün; sağlık sorunlarını daima ikinci plana atan, takım arkadaşlarının zaten yarım yamalak olan konsantrosyonunu bozmamak için MR’a girmeyi reddeden, 34 yaşında elde edilmedik başarı bırakmamasına rağmen kazanma hırsıyla yanıp tutuşan…
Bir lider düşünün; herkesin ellerinin titrediği dakikalarda sahne alan, bitti denilen maçları galibeyete çeviren, asla pes etmeyen…
Bir lider düşünün; hırsın, azmin ve çalışma etiğinin insanı nerelere getirebileceğini tüm dünyaya gösteren, oyununda her hangi bir ekgib olmamasına rağmen her yaz repertuarına yeni birkaç hamle eklemeyi ihmal etmeyen…
Bir lider düşünün; mental gücünün üniversitelerin pgibolji bölümünde bitirme tezi olarak kullanıldığı, üzerine kitapların kaleme alındığı…
Bir lider düşnün; THY ile reklam çekimlerine başladığı için kendi oyuncusuna sırt çeviren, yuhalayan bir taraftar hüviyetine bürünen koca bir Ermeni tebaası olmasına rağmen attığı imzadan geri dönmeyen…
Bir lider düşünün; “tüm zamanların en iyi oyuncusu” payesini hakkıyla taşımasına rağmen, Sabri Sarıoğlu imzalı bir Galatasaray formasını giyebilecek kadar alçak gönüllü olan…
Bir lider düşünün… Ya da düşünmeyin, sizi direkt 6 ekimdeki denver maçına alalım...