0
sınıf içinde zamanında beni giblemeyenler ancak benim o zamanlarda kendime rakip gördüklerim bana düşman olmuşlardı , başarının en kötü kısmı da budur siz bir şey yapmasanız da size düşman kesilirler. hocalara karşı artist tavırlarım ve katiyen onlara soru sormamam kısacası onlara 'ben size mecbur değilim' havası vermem onların da ağırına gitmişti. beni sevenler de vardı 2. 3. sınıftaki adamların idolü olmuştum hani halkın arasından çıkıp bir yere gelirseniz halk sizi sever ya aynen o şekilde. aristokratların düşmanlığını kazansam da alt seviyeden inanılmaz bir sevgi seli vardı onlara karşı bu binler gibi ukala davranmamam yeri gelince onlarla takılmam falan onların da çok hoşuna gidiyordu.
sene başında benim yaşadıklarımı yaşamasınlar diye onlara bu şekilde davranıyordum gerçekten bunu da isteyerek yapıyordum.
ygsden 2 gün önce son denememizi olduk. onlara moral denemesi derler bilirsiniz kolay olur genelde adı bu yüzden böyledir.bu sınavda resital yapmam gerektiğini düşünüyordum zaten denemeler kolaylaştıkça 145 150 civarına yaklaşmıştım ki bu gerçekten inanılmaz bir şeydi.son olduğumuz denemede ise motoru bir hayli zorladım hani adeta beynimin tüm hücrelerini kullandım 27 dakikada mat ve sosyali bitirmiştim o rahatlıkla 45 dakikada da türkçe ve fen bitti 72 dakikada 160 soruluk ygs denemesini çözmüştüm. kalkıp çıkarken beni tanımayan görevli hoca ;
h : salladın mı yoksa cevap anahtarını mı aldın :d son sınavınız oğlum bunda yapmayın bari
b : ikisi de değil hocam kendi emeğimle çözdüm
h : 72 dakikada mı ?
b : evet. buyrun isterseniz kontrol ettirelim
h : yürü bakalım
adam inada bindirdi zütürdük okuttuk 157.5 net geldiğinde adam sadece tebrik edebildi. binçe bi gülüş yaptım sonra dersaneden ayrıldım son rütuşları yapmak üzere eve gittim.o 2 günü de dolu dolu ders çalışarak geçirdim yattığım her vakit bende pişmanlık yaratıyordu.
gelelim ygs gününe. ailem pek heyecanlı insanlar değillerdir hani böyle okunmuş pirinçler , kuran okumalar , hatim indirmeler falan yaşanmaz bizim evde. normal bi kahvaltı yaptım pederle çıktık evden , yol boyunca telkinler verdi sakin ol falan diye lan zaten ben sakinim amk zütüme gri eşofman takıp saçları dikip sınava gidiyorum milletin pgibolojisi bozulsun diye adam bana ne anlatıyor.
sınava ünide girecektim çarşıdan dolmuşa binmeden önce bi fanatik bi de fotomaç aldım. dolmuşa bindik okula vardık okul ana baba günü heyecanlananlar paniklenenler hepsi net belli oluyordu.ben açtım gazeteyi çıkardım iddaa ekini pederle oturduk bi kupon hazırladık maçtan sonra oynayalım diye , o ara aileler bizi kesiyordu muhtemelen bizim rahatlığımızın başkalarının rahatını bozacağını adım gibi biliyordum , buna en yakın örnek dünkü maçtı volkan bir gib yapmadan 3 tane penaltı kaçırttı bizim sığırlara , tamamen o rahatlığı sayesinde...
sınava girerken peder başarılar aslanım sen yaparsın falan dedi eyvallah dedim girdim sınava. klagib olarak ilk önce matematikten başlardım sonra türkçe sonra fen en son sosyal şeklinde giderdim. matematik kolaydı ama 6 tane boşum vardı gerisinden emindim 2 soru gerçekten karışıktı onlar kafamı gibiştirince diğerlerine de odaklanamadım.23 dakikada mat testi bitmişti. türkçe'ye geçtiğimde beyin amcıklaması denen şeyin ne olduğunu orada anladım , harbiden inanılmaz kafa gibiyordu.15 soru çözdüm anında bıraktım fene geçtim. işler beklediğim gibi kolay gitmiyordu ama panik yapmaya da gerek yoktu.en azından yetişmeyecek korkusu diye bir korkum yoktu 31 32 dakikada 49 soru çözmüştüm ve en zor olan kısmı atlatmıştım. fene geçtiğimde ise adeta huzuru buldum diyebilirim.o yıl çok kolay sormuşlardı 110 dakikada tüm denemeyi bitirdim. kalan dakikalarda da kontrolleri tamamladım ve çıkabilirsiniz dediğinde dünyanın en rahat insanıydım.5 tane salladığım soru vardı ve 1 i tutsa bile bana zararı olmayacaktı ve 5 te 5 yanlış çıkması imkansız bir şekilde sallamıştım kısacası sınavım süperdi , onca emek boşa gitmemişti içim içime sığmıyordu , ama daha önceden planladığım tüm binlikleri sırasıyla yapmaya koyulmalıydım gün benim günümdü artık (:
Tümünü Göster