1. 26.
    0
    dersanenin ilk günü harlem'e düşen bir beyaz insan gibiydim. veya iskandinav topraklarına düşen bir kenyalı gibi. çocukların hepsi kolej veya fen liseli çocuklardı.bir tek ben anadolu öğretmen çıkışlıydım bu benim yediğim ilk goldü. hepsinin özgüvenleri tavandaydı ve sınıfta benden sonraki en düşük sıralama 18.000 di ben 73.000 le o sınıftaydım ve cidden adamlarla aramda kalibre farkı vardı. kafa olarak benden iyilermiydi o zamanlar bilmiyordum ama hepsinin benden çok şey bildikleri tavırlarından ve puanlarından belliydi

    geçtim en öne oturdum. resmen okuldaki inek tiplerden birine dönüşmeye çalışıyordum (: ilk önce arkamdaki çocukla tanıştım adı fatih. samsun fen lisesinden mezun olmuş sonra ailesinin yanına geri dönmüş 13.000 lik sıralamasını beğenmemiş tekrar hazırlanıyor. çocuğa benim durumumu anlattığında yüzündeki 'bu ne hakla benimle aynı sınıfta okuyor' ifadesini görmeniz gerekirdi. tabi durumum 1 hafta içinde herkesin diline düşmüştü.

    ben artık eziklenmeye alıştığım için bu duruma bozulduğumu çokta dışarıya yansıtmıyordum gülüp geçiyordum ama içimden ;

    +bunların hepsinin anasını ters yatırıp düz gibmezsen adam değilsin olm, huur çocuklarına bak lan 2 kitap fazla okumuşlar diye bizi adam yerine koymuyorlar

    tarzı düşünceler geçiriyordum.

    benim için onlar rakibimdi ama onlar için ben bir altyapı oyuncusu gibiydim sadece. çözemediğim soruları onlara sorardım , bazı konularda fikrimi sorduklarında onların dediklerinin büyük ihtimalle doğru olacağını söylerdim ve zütlerini kaldırırdım. gerçekten de pohpohlanmak hoşlarına gidiyordu binlerin.
    ···
   tümünü göster