sex bağımlılığı olan komşu kızı

odaya girdik, annem de girecek oldu, kızı görünce çekindi. babam içeri girip bizi oturttu koltuğa, kapıyı kapattı. iğrenç bir durumdu lan.
burdan sağ çıksak bile selin yüzüme bakmazdı daha. kesinlikle pederden utanmıyorum yanlış anlamayın, kendimizden utanıyordum.

beklenilen an geldi, hali hazırda elindeki telefonu açıp mesajı okumaya çalıştı. beceremeyince "selin mesajlara gir" dedi, selin galiba silmeye
yeltendi, ama hemen çekip aldı elinden. sesli okumaya başladı

skh demişsinki çok zevk aldım. (sinirli sinirli bana bakıp duraksadı, yutkundum)
selin de demiş ki hahahahaha gülücük gülücük. skh sende demişsin ki "senin hoşuna gitti mi"! (yine duraksadı, gözlerime bakıyor ne tepki veriyorum diye)
selin sen de cevap vermişsin demişsin ki "bayıldım, harikaydın. tekrar yapalım", sinirden patlayacak gibi kızın gözlerine baktı, kız da korktu.

içimden bir küfürler ediyordum aklınız hâyaliniz durur. peder şeker hastasıydı, belki de yannan kalkmadığından bize sataşıyordu, şerefsiz.
yarak kafalının yetiştirdiği gibi yetişseydim, çekingen gözlüklü muallaknin biri olurdum, abaza olurdum. o an ailemden nefret ettim. sadece nefret
ettim lan, güzel amlımı da alıp bu diyarlardan gitmek istedim. dedemin bi lafı varmış, "erkek amı bulunca anayı babayı unutur" diye.
işte bu aklıma geliverdi. üzüldüm bi an. hakkaten de öyle oluyordu sanki.

ben beyin amcıklaması geçirirken babam bana bağırdı "ne yaptın lan sen kıza!" sanki tecavüz ettik dıbına koyduğum. ne anlardı ciksten zütveren tarlası.
herneyse, buna daha fazla dayanamayacaktım. zamanında "fatih sultan mehmet istanbulu fethettiğinde ayağındaki ayakkabı ne renkti?" diye sormuşlardı mülakatta.
aklıma parlak bi fikir gelip "turkuaz" deyivermiştim. bende cevher vardı. şimdi bu cevheri kullanmazsam babam zütümde maden açacaktı...

birden kahkahayı bastım. sahteydi, ama belli etmiyordum yoksa zütümde kan alacaktı. döndüm dedim ki "rollercoastere bindik ondan bahsediyor, sen ne sandın ki"
ben gülmeye devam ettim, babam sahte güldüğümü anlamış gibi yüzüme bakıyordu. galiba sıçmıştım, gülerek te sıvıyordum. ama selinde gülmeye başlayınca işin
rengi değişiverdi. hâla gülüyorum aklıma geldi de.