1. 1201.
    +22 -2
    subayların eşleri cidden çok çirkindi. yokluk başına vurup mezun olur olmaz evleniyorlardı. benim de sonum aynıydı sanırım.
    denizcinin her limanda sevgilisi falan yoktu anlaşılan. ne yaptığımdan habersiz yürüyorum bu arada, mağazalara falan bakıyorum,
    amacım alışveriş yapmaktı sanki. öyle gözüksün istiyordum, kızların sevgililerine de ayıp olurdu, sapık da sanılabilirdim.
    yokluğu belli etmemeliydim. ahlak işte böyle görmedik ama böyle aşılanmıştım sanki. vücudumun her bir hücresi
    reddediyordu kızlara karşı iyi olabileceğimi. rüyalarımda bile tecavüz ediyordum hayallerimdeki kızlara. seve seve gelip
    vermiyorlardı düşünün. ağır abaza dediğiniz kişi bendim.

    arada düşünüyordum bütün cesaretimi toplayıp kızın birine yanaşsam ne olacaktı? büyük ihtimalle beni tersleyecekti.
    herkes bana dönüp bakardı, veya cık cık cık diyerek yanımdan yürürlerdi. yanında erkek arkadaşı olan kızlar dönüp
    cık cık diye beni ayıplarlardı. hem onu geçtim, kıza ne diyecektim ki? çok orjinal bi cümlem olmalıydı ki kız bana bi şans
    vermeliydi. aslında beni ilkokulda sempatik bulurlardı lan, niye çekiniyordum ki.. gerçi kızın biri yakışıklı değilsin ama
    sempatiksin demişti. iyi bişey miydi lan bu?

    şimdi bu yaza dönüyorum. bağdat caddesinde yürüyorum. en rahat hissettiğim şekilde giyindim. tek yaptığım olabildiğince
    rahat yürümekti, kendi evimdeki kadar rahattım, yüzümde hafif bi gülümseme, hiçbirşey gibimde değildi. kollarımı kasıp
    hava atmıyordum, kral benim patron benim ayaklarında da değildim. sadece rahattım lan işte.
    ···
   tümünü göster