neyzen tevfik

mezar taşındaki dörtlüğün son mısraında "meyhânede bak kâbeyi inşâ ediyor" yazar. burada neyzen baba'nın neyi kastettiğini anlasaydık, müslümanlık bu hâlde olmazdı diyorum. derin mânâlar saklı. o derece vahim, rezil bir hâldeyiz milletçe, anlayın yani.

azab-ı mukaddes ve hiç kitapları bende var. fakat neyzen'in bu kitaplarda yer almayan şiirleri olsa gerek. lakin yine de şu be hey dürzü kesinlikle onun değildir. fuzuli ile ilgili yazılan da.

fakat şu dörtlük ki, internette okudum, eminim ki onun olsa gerek!

"neyzenim ben ki rezâlet ile şöhretyâbım,
sen de davâ-yı fazîlet ile Hakkı kandır,
bana meyhâne, kumarhâne biçilmiş kaftan,
sana kerhânecilik Mevhîbe-i Rahmândır."

teşbihte hata olmaz, sözüm meclisten dışarı, namuslu vatandaşlar üstüne alınmasın amma, kerhanecilerin yönettiği bir ülkeyi, kerhaneye gidenler ve fahişeden daha alçak olanlar istilâ eder!