1. 176.
    +4
    "bak beyim, sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. paran var, pulun var, herseyin var. binlerce kişi calışıyor emrinde. yakışır mı sana ekmekle oynamak? yakışır mı bunca günahsızı, askeri, karda kışta sokakta katletmek ? aç bırakmak? ama nasıl yakışmasın! sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. anlamıyor musun beyim, ama ben boşuna konuşuyorum. sevgiyi tanımayan adama, sevgiyi öğretmeye çalışıyorum. hıh, sen, büyük sultan, milyarder, saraylar sahibi hakim bey! sen mi büyüksün? hayır, ben büyüğüm! ben, şero usta! sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde pul kadar bile değerin yok. ama şunu iyi bil, ne nizara ne de amöyleye ve köyüme ! hiçbir şey yapamayacaksın. yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. çünkü biz birbirimizr parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? dokunma artık aileme! dokunma köyüme! dokunma ! (etrafımızda çember olmuş halkı göstererek) eğer onların kılına zarar gelirse, ben, ömründe bir sarranid kanı bile akıtmamış olan ben !, şero usta, hiç düşünmeden çeker keserim seni! anlıyor musun, keserim ve dönüp arkama bakmam bile!"
    ···
   tümünü göster