0
@66 güzel yazmış. ekleyeceklerim var.
birçoğunuz "10 pozisyona giriyo birini atıyo ehuheh" şeklinde tak atmış burak yılmaz'a. ulan çok pozisyona girmek demek pozisyon bilgisi yüksek demektir, salak mısınız lan? her maç sadece 1 pozisyona girip o pozisyonda da gol atarsan ve ligi 34 maç-34 golle tamamlasan bile iyi forvet değilsindir.
geçen sene büyük avrupa liglerinde en çok gol atan ronaldo muydu? 40 küsür atmıştı sanırım, tam hatırlamıyorum şimdi. bi araştırın bakalım, 40 küsür gol için kaç şut çekmiş, kaç pozisyona girmiş. çok pozisyona girip girdiği her pozisyonda gol atan bi forvet olamaz zaten. mümkün değil yani. olsaydı da bonservisi 500 milyon euro, serbest kalma maddesi de 3-4 milyar euro olurdu.
bizim mal çok mu kaçırıyo? evet, napalım. ama çok da pozisyona giriyo, ve tak atmanıza rağmen siz de biliyosunuz ki, beklenmedik pozisyonda "oha lan vay dıbınakoyiim" dedirtecek goller de atabiliyo gibtimin apaçisi. zaten şu gibtimin ülkesinden başka hiçbir yerde 4 sezonda 90 gol atan adama tak atılmaz. anca biz atarız amk.
gelelim sneijder-diego olayına. kimdi hatırlamıyorum da, biri "interde semih şentürk gibiydi, paso yedekti" demiş. lan mal, inter'in cl'yi kazandığı sene barca'yı kelimenin tam anlamıyla gibtiği maçları -hele de ikinci maçı. cambiasso'nun ilk yarının ortasında kırmızı kart yediği, 10 kişinin barca'ya etten duvar ördüğü, etoo'nun sağ bek oynadığı maçı- izledin mi, de onu bi hele bana. adamın değeri 45 milyon euro'ya fırladı o sezon. ağır sakatlık sonrasında forma şansı olmadı. ama bu dandik olduğu için değil, inter kadrosunda kondisyonu düşük sneijder'den daha iyi oynayabilecek adamlar olduğu içindi. bizim takımlarda öyle değil, adam sakatlıktan çıktıktan 3 gün sonra sahada amk. sonra da tak atarız "kötü oynuyo, yatıyo oç" diyerek. niye? adam kendine gelemedi çünkü, 2 ay antreman yapmamış, sakatlıktan yeni çıkmış, nasıl oynasın lan? inter'de böyle değil tabi, hazır olmadan sahaya çıkamıyosun. diego'ya da ne tak atcam amk, izleyin görün bu sene. yeni bir maldonado vakası olabilir, tabi o kadar kötümser değilim, iyi oynasın isterim.
efendime sokayım semih-alves kıyaslaması. yahu saf saf konuşmayın. adam 19 yaşında a takımda oynamaya başladı ve bu sezon dördüncü sezonu olcak. tek eksiği tecrübesizliği. o da bikaç senede kapanır, yeter ki drogba geldikten sonra küstürülen umut bulut gibi küstürülmesin. ayrıca geçen sezon bjk maçında yaptığı hareketi bi fenerli futbolcu yapsın, ben dünya aleme zütümü gibtiririm. fener kadrosunun tamdıbının karakterini beyfendiliğini topla, bi semih etmez. (kuyt hariç, o da tam bir beyfendi, ama centilmenliğini fair play'ini falan görmedim henüz.)
muslera konusuna gelirsek eğer, avrupanın en iyi 5 kalecisinden biri olarak kabul edilen ve halihazırda süper ligdeki en pahalı futbolcuyu (18 milyon euro) kıyaslamaya falan tenezzül etmiyorum.
melo'nun oç olduğu da bir gerçek. ama bir emre değil ne yazık ki, bir meireles hiç değil :(
lan o değil de, benim anlamadığım bir nokta var. avrupada kedi olan, uslu olan topçular fenere gelince niye oç oluyolar lan? huur amı suyu mu veriyolar bunlara antremanda amk? meireles mesela. chelsea'de böle gibini avuçlamalar falan, duyuyo muydunuz hiç öle vukuatını? hadi onu geç, emreyi düşün. atletico'da köpek yavrusu gibiydi amk, burda külhanbeyi kesildi pekekent.
Tümünü Göster