1. 51.
    0
    Düğün sabahı kalktım bi banyo yaptım tertemizim. Siyah keten pantolon uzerine krem gonlegimi giydim. Çıktım verilen adrese gittim. Bir sokak düğün için ayrılmış. En köse masallardan birini seçip oturdum. Ankara havaları falan çaliyor. Çoluk çocuk ellerinde mantar tabancalariyla oynuyorlardı. kadınlar simden göz bozuyor erkeklerde simsiyah takimlari giymiş müziğin ritmine tamamen aykiri şekilde oynuyorlardı. Biraz bakindim acaba hayriye var mı diye göremedim. Sıkılıp biraz dolaşmak ve sigara içmek için uzaklaştım. Meğer hayriye yemek kazanlarinin yaninda kocakarilarla oturuyormuş. Kör gözünü gibtigimin kızının beni görebileceği bir yere konuşlandım ve beklemeye basladim. Hayriye oturduğu yerden kalkı alçala yüksele benim olduğum yere doğru yürüdü. Sonra ben yine Hişt hayriye naber nereye dedim. O da evden altın almaya gittiğini söyledi. Ben de sana eşlik edebilirim dedim. Tamam oluuur dedi göz kirpistirarak. Agzimsa sigara olduğu için kokusunu almadım ve rahattim sonunda olayi cozmustum. Yolda yanyana yürürken o tırnakları siyahlamış içi kınalı ve terli üzeri soyulmuş eline ekimi değdirdim. Biraz gülümseyerek baktım gozumu ayirmadan. Gerçekten çok zordu. O da bana baktı biraz. Ama ben hep başka şeyler dusundum teletabileri bile düşündüm amk. Seni ilk gördüğümden beri seviyorum dedim o da benimle ilgilendiğini soyledi. Elele tutuştuk ben seninle evlenmek istiyorum dedim. Çok sevindi birden Evert diye bagirmaya başladı tüm gucumu topladim ve yüzünün en bensiz yerinden oprum. Yağlı terliydi ve resmen kulak arkası pisliği konuyordu. Hemen bir sigara yaktım evin sokagina girince o önden gitti ben de arkasindan girdim.
    ···
   tümünü göster