1. 1.
    0
    Bu durum tabii ki bütün karmaşık teknolojiler için geçerli: örneğin bir TV izleyicisi genellikle uzaktan kumandanın nasıl çalıştığına dair herhangi bir fikir sahibi olmaz. Fakat buradaki ek düğüm şu ki sadece teknolojinin özü değil ayrıca seçimler ve içeriğe erişimde artık kontrol ediliyor. Başka bir değişle “bulutların” oluşumuna dikey entegrasyon süreci eşlik ediyor: bir kurum veya şirket gittikçe artan bir şekilde sanal alemin bütün düzeylerinde hisse sahibi olacak: kişisel makinelerden (PCler, iPhonelar vs.) program ve data depolama donanımlarına hatta bütün yazılım formlarına (işitsel, görsel, vs.) kadar.

    Bu yüzden her şey bütün formların (yazılım ve donanım, içerik ve bilgisayarlar) sahibi şirketin aracılığıyla erişilebilir olacak. Kesin bir örneği ele alırsak, Apple sadece iPhone ve ipad satmıyor, ayrıca iTunes’un sahibi de. Apple aynı zamanda geçenlerde Rupert Murdoch ile Murdoch’un medya imparatorluğu tarafından sağlanan haberlerin Apple bulutunda yayınlanmasına dair bir anlaşma yaptı. Basitleştirecek olursak, Steve Jobs Bill Gates’ten daha iyi değil: Apple ya da Microsoft olması farketmez, global erişim gün geçtikçe bu erişimi sağlayan bulutun sanal bir şekilde monopolistik özelleştirilmesine dayanıyor. Bireysel kullanıcı evrensel açık bölgeye erişebildikçe, bu bölge daha fazla özelleştiriliyor.
    ···
   tümünü göster