1. 1.
    0
    Yazının uzunluğu konsunda sıkıntı yoktur su gibi geçecektir beyler gözünüze kuvvet okuyun

    Daha önce de söylediğim gibi hiçbir siyasi partiye mensup değilim.Bu yüzden yazının ilerleyen kısımlarında değineceğim konularda mümkün olduğunca objektif olmaya çalışacağım.

    Öncelikle toplumumuzun yapısı ve özelliklerini bir hatırlatmak istiyorum;

    Yerleşik hayata geçtiğimiz ile birlikte tanıştığımız Tarım ve Hayvancılık olgusuna yüz yıllar boyunca halkımızın temel geçim kaynağı ve uğraşıydı. Sanayileşme ile beraber iş makinelerinin kullanımının yaygınlaşmasıyla Tarım ve Hayvancılık sektöründeki insan sayımız hızla azaldı ve kırsaldan kentlere göçler başladı.Her değişimin bir alışma süreci olduğu için bu süreçte bir çok sıkıntı da beraberinde geldi. Bu sıkıntılar sadece halkın değil Devletin de içinde baş göstermeye başladı.(Bknz:Darbeler, sağ ve sol çatışması, terör sorunu)

    Aslında vatandaşı yaralayan sorunlar, kendilerininki değil devletin içinde baş gösteren sorunlardı. Günün sonunda eve bir somun ekmek zütüren bir baba, şükür ile bunu kabul ederdi. Ki bu bizim insanımızın en büyük ayrıldığı noktaydı diğer toplumlardan.

    Doğu Bölgemizdeki Sorunlar

    Doğu bölgemizde olan sorunlarla başlayalım öncelikle, Kürt sorunu deyip bunu bir ırka mal etmenin yanlış olduğunu düşündüğüm için bu terimi kullanmayacağım çünkü bu sorunlar bölgeseldir, ırka dair hiçbir sorun yoktur. Bulunduğu coğrafi konumdan dolayı doğu bölgemiz epey şansızdır. Komşu olduğu devletler tarih boyunca savaşlardan ve sıkıntıların içinden çıkamamıştır. Dolayısı ile az da olsa nasibimizi almışızdır biz de.

    Bu Bölgenin temelde 2 tane büyük sorunu vardır bunlar;

    1-Zamanında devletin uyguladığı bazı politikalar
    2-Yapılmayan gerekli yatırımlar

    ilk sorunun başlangıcı devlet eliyle değil, oradaki birtakım insanların ve de o bölgede oynanan oyunlar yüzündendir. Bu sebeplere burada değinip konuyu fazla uzatmak istemiyorum nasip olursa başka yazılarda bunlara da değinmeye çalışırım.
    ikinci sorun ise ilk sorundan kaynaklı olup devletin çekincesi ve oradaki halkın ön yargıları yüzünden olmuştur. Günümüzde de bunlar aşılmaya çalışılmaktadır.

    Ve de bu sorunların topldıbının sonucu olarak, bazı devletlerin ve dış güçlerin de bunu fırsat bilerek terör çamurunu sıçratmıştır üzerimize.

    Doğu bölgemizdeki sorunlardan sonra ülkenin genelinde olan sorunlara bakalım o halde;

    Yoksulluk ve Hiyerarşi

    ilki bir takım sebepler yüzünden anlayışla karşılanabilir.
    Yıkılan Büyük Osmanlı Devletinin zerrelerinden bir araya gelip kurulmuş bir devlettir Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Birinci Dünya Savaşı yetmiyormuş gibi kendi bağımsızlık mücadelemizi verip Kurtuluş Savaşından da muzaffer olarak ayrılmışızdır çünkü.
    Savaşların büyük ekonomik sıkıntılarından fazlasıyla nasibimizi almışızdır. Yeri geldiğinde maddi yeri geldiğinde ise manevi bütün sıkıntılara bir arada göğüs germişizdir.
    Böylesine imkansızlıktan kurulan bir devletin bazı şeyleri rayına oturtması zamanla mümkündür.
    Maalesef iç sorunlarımız yüzünden onlarca yıl geriye gitsek de her gecenin bir aydınlığı olduğu gibi bu da zamanla yoluna girecektir.

    ikincisi ise verilen hakların takunu çıkartmaktan dolayı olduğu görülür.
    Bir insana yeterince yetki verildiğinde güç delisi olup sapıtmasından kaynaklıdır. Halkın ezilmesi, hakların görmezden gelinmesi bunların sonuçlarından çok azıdır. Bundan dolayıdır ki sömürülecek çok fazla duygu ve zaafı oluşmuştur toplumun.

    insanların engellenemez ya da önüne geçilemez hakları ve özgürlükleri vardır. Bunlardan en önemlisi yaşama hakkıdır ki, bunu da her insan mutlu ve refah düzeyi yüksek bir şekilde olmasını ister. Bu şartların sağlanması için bazen bencillik duygusu girer ve yanlış olan şeyler görmezden gelinmeye başlanır.

    Yazının buraya kadar olan kısmında bazı şeyleri elimden geldiğince çok yönlü görmeye çalıştım .Sizden de ricam bundan sonraki kısmında ön yargılarınızı bir kenara koymanız.

    Toplumun beklentileri ve gerçekleri

    Benim de üyesi olduğum bu yeni neslin daha çok imkana ve dolayısıyla daha kapsamlı analiz yeteneğine sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bilgilerin kolay ulaşılır olması, aldığımız eğitimin ve sosyal çevremiz buna fazlası ile katkı sağlamıştır. Maalesef bu öz güvenin ben bilirimciliğe yol açtığı da bir gerçektir.

    Kitlesel olarak o kadar fikir seçimimiz vardır ki bunlardan bize uyanlara gözümüz kapalı gireriz. Fakat bu durum bize doğru gelen şeylerin başka yönlerini göremediğimiz için sorun teşkil edecektir.

    Girişimi de yaptığıma göre artık isim kullanarak bazı şeylerin görmediğimiz kısmını anlatmaya başlayayım artık.

    Aydın ya da Genç neslimizin en büyük sorunlarından biridir ülkemizin şuan ki başında olan parti. ismini de söylemek gerekirse Adalet ve Kalkınma Partisi

    Son yıllarda yaptığı kısıtlamalarla, geçen yazımızda yaşadığımız 31 Mayıs Gezi Direnişi ile, 17 Aralık Tarihimizin En Büyük Yolsuzluk Olayları ile, 13 Mayıs günü ihmalsizlikler yüzünden kaybettiğimiz 301 maden işçimiz ile yeterince meşguldür gündemimiz. Bunca olaydan sonra öylesine hayret ederiz ki nasıl olur da oyları daha da arttı bu hükumetin? Bu sorunun cevabını vermeye çalışalım o halde.
    ···
   tümünü göster